Artvin Yerel Tohum Derneği, 600 çeşit tohumu takas yöntemiyle arttırıyor. Farkındalık yaratma paylaşma kültürüne dayalı bir etkinlik gerçekleştirerek 4’üncü takas şenliğinde tohumları sergilendi.
Yereldeki tohumların yok olmaması ve devamlılığın sağlanması için çalışmalarda bulunan Artvin Yerel Tohum Derneği Kurucu Başkanı Filiz Akyüz, özellikle döl buğdayı konusunda 6 yıllık çalışma gerçekleştirdiklerini aktararak “Artvin yereline ait tüm tohumlar bizde mevcut. Biz, özellikle buğdaylara yoğunlaştık Artvin’deki buğday çeşitlerini araştırdık en kıymetlisini döl buğdayı olarak bulduk bu buğday üzerinde 6 yıllık çalışmamız var. Bunun tohumunu bir buçuk yıl aradık yok olmak üzereydi. Bir arkadaşımız hayvanlara yedirmek üzere ekmişti o şekilde tohuma ulaştık. 2 yıl çoğaltma sürecimiz oldu iki yıldır 300 dönüm araziye tamamen geleneksel yöntemlerle yerel tohumu bozmadan, hiçbir kimyasal kullanmadan üretim yapıyoruz. Su değirmenlerinde öğüterek un haline getiriyoruz. Çok az miktarda da isteyenlerle paylaşıyoruz. Bende yaklaşık 600 çeşit tohum var hızla da arttırıyorum. Bu sene çaşır tohumu dahi buldum inşallah onu da çoğaltacağım. Gımi tohumları var turşusu kurulan bir bitki. Sarı, yeşil ve kahverengi Külül var. Vatandaşın ilgisi oldukça güzel beklentimin üzerinde oldu. Rize’den ve Trabzon’dan gelen arkadaşlarımız oldu. Bugün halk pazarı da kurulu burada en küçük üreticimiz en değerli üreticimiz halk pazarına ürünlerini getiren özellikle kadınlarımız onların da bu işin içinde olması renk kattı daha bir anlamlandırıldı” ifadelerini kullandı.
Tohum takası için etkinliğe katılan üretici Mustafa Altuntaş, ata tohumun önemine dikkat çekerek, “Geçen seneki hasat şenliğinde aldığımız yamula tohumlarını baharda ektik ve ürünümüzü aldık. Tohumunu çıkardık şimdi de tohumu teslim etmek için buradayız. Pazarda da satışını yapıyoruz lezzetli bir patlıcan. Ata tohumu kaybolmaya yüz tutmuştu ama biz yeniden canlandırdık. Artvin’de böyle bir etkinlik yoktu insanlar da merak içinde gelip bakıyorlar. Gelecek nesillere kalacak kaybolmaya yüz tutmuş tohumlarımız vardı. Ülke olarak dışa bağımlıyız tohum konusunda ithal tohumlar ülkemizi işgal etmiş durumda. Hibrit tohum yiyoruz şu anda ata tohumları çok az bizde gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Organik tohumları üretmek istiyoruz bitkilerin genetiğiyle oynandı ve insanların sağlığı bozuldu. Yerli bitkiler hem lezzetli hem de dışa bağımlı olmuyoruz” şeklinde konuştu.
Yerel tohumların yok olmaması için çaba harcadığını dile getiren Kübra Altuntaş, elindeki tohumları getirdiğini ve diğer tohumlarla takas ettiğini aktararak “hastalıkların temelinde gıda onunda temelinde tohum geliyor. Daha kısa yoldan nasıl çok ürün elde edebilirime geçilmiş durumda. Her ürünün az öz, kaliteli olması gerektiğini, her şeyin özünü, doğayı ve tohumun da en doğalını korumamız gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Eda Başar Özkan
