Cumhuriyet Halk Partisi Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan Artvin’de bir Onkoloji Hastanesi kurulması için gereken çalışmaların başlatılması amacıyla hazırlamış olduğu Meclis Araştırma Önergesini TBMM Başkanlığı'na sundu.
Doğu Karadeniz Bölgesinde sıklıkla yaşanan kanser vakalarının tespiti, sayısı, nedenleri ve Çernobil’in bölgede yarattığı etkilerin araştırılması ve Artvin’de bir Onkoloji Hastanesi kurulması adına gerekli çalışmaların ivedilikle başlatılması amacıyla hazırlamış olduğu Meclis Araştırma Önergesini TBMM Başkanlığı'na sundu.
Konu ile Meclis Araştırma Önergesini TBMM Başkanlığı’na sunan Mv. Bayraktutan önergede şu ifadeleri kullandı:
“Ukrayna'nın Kiev kenti yakınlarındaki Çernobil Nükleer Güç Reaktörünün 4. ünitesinde, 26 Nisan 1986 günü erken saatlerde meydana gelen nükleer kaza sonrasında, atmosfere büyük miktarda füzyon ürünleri salındığını tüm dünya kazadan ancak 4 gün sonra, 30 Nisan 1986 günü öğrenmişti. Kazadan kaynaklanan radyoaktif salınım, 28 Nisan tarihinde kuzey-batı yönünde esen rüzgârlarla İskandinavya'nın güney ve orta bölgelerine yönelmiş, 3 Mayıs Cumartesi günü füzyon ürünleri yüklü hava kütlesi Avrupa'nın büyük bir kısmı ile birlikte Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden Trakya'yı etkisi altına almıştı. İkinci bir salınımla Çernobil'den doğuya sürüklenen hava kütlesi 7-9 Mayıs tarihlerinde Kırım Yarımadası'nın kuzeyinden ve Karadeniz üzerinden geçerek Türkiye'nin kuzey-doğu kıyılarına ulaşmıştı. Bir ülkenin radyoaktif bulaşmaya maruz kalmasındaki en önemli neden bulutun geçtiği sırada etkisi altındaki o ülkede yağış bırakması durumudur. Merhum Karadenizli sanatçı Kazım Koyuncu’nun da “Hep yedik o yağmurları kafamıza” diye ifade ettiği yağışlarla, Trakya ve Doğu Karadeniz bölgelerinin o tarihlerde yağış alan yerlerinde, radyoaktif etkilenme ağırlıklı olarak hissedilmiştir.
Bulutun geçtiği sırada etkisi altındaki ülkelerde yağış olması durumu o ülkenin radyoaktif bulaşmaya maruz kalmasındaki en önemli nedeni teşkil etmektedir. Bundan dolayıdır ki Türkiye, bulutun üzerinde seyrettiği tarihlerde Trakya ve Doğu Karadeniz Bölgelerinde yağış alan yerlerde, özellikle Karadeniz Bölgesinin fındık, tütün ve çay üretimi yapılan bir kısım alanlarında yağış alması sebebiyle Çernobil reaktöründen kaynaklanan radyoaktivitenin etkisini ağırlıklı olarak hissetti. Dolayısıyla radyasyon etkilerinin hafifletilmesine yönelik önlemler de Trakya ve Karadeniz bölgelerinin bazı kısımlarına yönelik olarak alınmıştır. Karadeniz Bölgesinin en önemli tarım ürünü çayda büyük bir mücadele verildi. Artvin, Rize ve Trabzon illerinde 58.000 ton çay çeşitli yöntemlerle imha edilmiştir. Radyasyonlu olduğu düşünülen çayların dere ve deniz kenarlarına döküldüğü bazılarının ise toprağa gömüldüğü bölge insanı tarafından bilinmektedir. Bu durum oldukça tehlikelidir. Bölgedeki birçok tarım ürününün de etkilendiği de iddia edilmektedir. Bölge’de yoğun yetişen yine fındık ve tütünün de etkilenmiş olacağı tahmin edilmektedir.
Bu durum Karadeniz Bölgesinde büyük bir travma yaratmıştır. Hemen hemen her evde rastlanan kanser hastalığı her geçen gün artmaktadır. Toplum ise bu durumu Çernobil faciası ile bağlantılı olduğu görüşündedir. Bu durumun tespiti, varsa gerçeklik payı, yoksa da bölgede artan Kanser vakalarının nedeninin sebebinin bulunması konusu önem arz etmektedir. Kanser vakalarının nedenlerin belirlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması kanser vakalarının azalmasına ve neticesinde ölümcül sonuçların da azalmasına neden olacaktır.
Zaman zaman yapılan araştırmaların siyasiler tarafından baskı altında tutularak gerçek bilgilerin saptırıldığı kuşkusu her geçen gün artan kanser vakalarının en büyük ispatı şeklinde yorumlanmaktadır. Her gün bir evde kanser vakalarından yaşanan ölümler Çernobil’in etkileri gerçeğini gözler önüne sermektedir.
Çernobil’den gelen Sezyum-137 yüklü radyoaktif bulutlar tüm dünya gibi Türkiye’yi de etkilemiştir. 2 Mayıs sabahı önce Trakya’dan giriş yapılmış, 3 Mayıs sabahı yoğunluğu daha yüksek radyoaktif bir dalga Sinop üzerinden Doğu Karadeniz’e doğru ilerlemiştir. 5 Mayıs günü ise yeni ama daha yoğun sezyum-137 içeren radyoaktif bulutlar tüm kuzey kıyısını etkisi altına aldı, İç Anadolu ve Ege Bölgesi’ne doğru ilerleyerek tüm Türkiye’yi etkilemiştir. Yağış olan yerlerde etkisinin arttığı, bu yüzden de Karadeniz’i daha derinden etkilediği, özellikle çaylarda radyasyon ölçümleri yapıldığında ortaya çıkmıştır.
Çernobil’in Türkiye’yi etkilediği bilinmesine rağmen, kanser kayıtlarındaki özensizlik ve devletin bu konuları araştırma konusundaki “isteksizliği” nedeniyle, resmi kurumların dünyadaki benzer çalışmalara Ülkemizde rastlanmamaktadır. 2006 yılında yayımlanan, “Çernobil Nükleer Kazası Sonrası Türkiye’de Kanser” başlıklı Türk Tabipleri Birliği raporu ise bu konudaki açığı kapatmaya çalışan önemli çalışmalardan birisidir. Hopa Belediyesi’yle yapılan ortak çalışmanın sonucunda, Hopa’da 2006 yılı öncesindeki üç yılda meydana gelen ölümlerin yüzde 47’sinin kanser kaynaklı olduğu ortaya çıkarılmıştır.
Çernobil faciası neticesinde Doğu Karadeniz bölgesinde her geçen gün artan kanser vakaları nedeni ile Artvin ilinde yaşayan vatandaşlarımız Kanser hastalığı tanısı sebebi ile Hastanelere akın etmekte ve tedavisi için çevre il ve ilçelere gitmek zorunda kalmaktadır. Kanser sebebiyle gerçekleşen ölümler Doğu Karadeniz’de hemen hemen her eve uğramış, her ailenin canını yakmıştır. Artvin ilinde Kanser vakalarındaki artış ve tedavi sürecindeki zorluklar nedeniyle vatandaşlarımız yıllardır donanımlı bir Onkoloji Hastanesi kurulmasını talep etmektedir.
Yukarıda belirtilen hususlar ışığında, Doğu Karadeniz Bölgesinde sıklıkla yaşanan kanser vakalarının tespiti, sayısı, nedenleri ve Çernobil’in bölgede yarattığı etkilerin araştırılması ve Artvin ilinde bir Onkoloji Hastanesi kurulması adına gerekli çalışmaların ivedilikle başlatılması amacıyla Anayasa’nın 98. ve içtüzüğümüzün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis araştırma komisyonu açılmasını saygılarımızla arz ederiz.”
Ecem Aslan

Murat Karayalçından Ergül İstanbulluya Destek Murat Karayalçından Ergül İstanbulluya Destek

Editör: Haber Merkezi