Murgul'da çırak olarak mesleğe başlayan Nuri Uygun, ”Çıraklığa başladım ve kalfa oldum. Ağır sanayi ve kaynak işlerinde İstanbul'da belirli yerlerde fabrikalara girmek için iş gördüm. Eğitim belgesi ve ustalık belgesi aldım. Ustabaşılık yaptım, asansör fabrikasında 7 yıl çalıştım. Yaklaşık kırk iki yıldır bu meslekle uğraşıyorum. Demir kapıdan tutun makine, iskelet kovasına kadar hepsini yapıyoruz. Çelik, döküm, sandalye imalatı ve koltuk yapıyoruz.“ diye konuştu.
Demir Doğrama mesleğine çırak yetiştirme konusunda talep olmadığını dile getiren Uygun oğlunu çırak olarak yetiştirdiğini belirtti. Halk Eğitim Merkezlerinde verilen kısa süreli eğitim ile kaynak işinin yapılamayacağını vurgulayan Nuri Uygun, “Bir yandan çırak yetiştiriyorum baba oğul çalışıyoruz. İşçi alamıyoruz ekonominin oluşturduğu dar boğazından dolayı. Çıraklık isteği olmadığı için mecbur ailecek çalışıyoruz işçi alamıyoruz. Ekonomi para kazandırmıyor artık vatandaşın alım gücü düşük. Oğlumu aldım yanıma öğretmeye çalışıyorum. Bu işten herkes memnun olmaz ama kimisi mecburi kimisi ihtiyaç meselesinden dolayı yapıyor. Borçka'da üç dört kişi kaldık demirci olarak ama yetiştiricilik yok, çıraklık eğitimi bitti. Halk eğitim kursları vardı ama 3 ay yetiştirme işi ile kaynak işi olmaz. Ben 40 yıldır bu mesleği yapıyorum halen kendimde noksan görüyorum. Çünkü hayat ilerliyor dolayısı ile bizde yeni modellerde düşük kalıyoruz. Biz Murgul'da çıraklık yaparken ustamıza yalvarırdık bu işi öğret diye zorla sokuldum oraya ve becerim de vardı. İşi öğrenerek bu günlere geldim.” ifadelerine yer verdi.
Gülşen MAKAR
