Sevgili okuyucularım daha önce yazmış olduğum yazılarda hep düşüncelere saygı, hayallere saygı kavramını dile getirmekten asla pes etmedim, etmeyeceğim de. Yaşadığımız toplum kişilerin görüşlerine saygı duymakta zorlanan inatla kendi düşüncelerini dayatmaya çalışan bir yapıdadır. Siyaset ve spor alanında çok fazla kavgalara şahit oluyoruz ve bu olayların durmak yerine çoğalarak artması da cabası. Fanatikleşmek ve ezeli bir düşmanlığa girmek hatta bu yüzden kalp kırmak olumsuz örneklerdir. Gelecek genç nesillere bu olumsuz olayları empoze etmek ve onların aklı yokmuşçasına hareket etmek ne yazık ki bu düzende mevcut. Bu düzene dur demek, düşüncelere saygı göstermek yine bu Türkiye sınırları içerisinde yaşayan insanların yapabileceği bir durumdur.

14 Mayıs da gerçekleşen seçimde bir sürü olaylara şahit olduk yine ama en klasik olay insanların özgürce oy verme hakkını ellerinden alınması. Burada kastettiğim genellikle aile baskısı yüzünden özgürce kendi tuttuğu partiye oy veremeyen gençliktir. A partisini tutan bir baba B partisine oy verecek çocuğuna psikolojik şiddetten tut evlatlıktan reddetme olayına kadar geldi. Evet yanlış duymadınız sırf özgür bir birey olarak kendisine hak verilmiş seçme ve seçilme hakkını çocuklarından elinden alan bilinçsiz aileler mevcut. Her aile birlik içerisinde bir kişiyi tutmaz çünkü düşünceler farklıdır, hayalleri farklıdır, yaşamak istediği hayat farklıdır ve buna “ saygı” göstermek gerekir. Babam, annem, abim ne der korkusu ile seçime giderken yaşanan içsel konuşmalar ve kendi düşüncesine aykırı bir seçim yapmak herkesi psikolojik açıdan zorlar. Benim Türkiye de yaşayan vatandaşlarım boşuna seçme ve seçilme hakkı tanınmadı, insanlar özgürce kendi düşünce yapılarına uyan kişiyi seçebilir. Aynı şekilde A partisini tutan babana da senin saygı göstermen lazım mizah amaçlı yapılan eve kilitleme olayları savunulan özgür, demokratik düşünceye aykırıdır. 14 Mayıs günü sosyal medyada gördüklerimiz umarım sadece mizah amaçlı yapılmıştır. Kimsenin elinden oy verme hakkını alamayız!

14 Mayıs seçimlerinde deprem bölgesinde yansıyan oranlar neticesinde “ hak etmişsiniz o depremi” demek çok fütursuzca söylenen kelimelerden birisidir. Yaşanılan deprem tüm dünyayı yıkan üzücü bir depremdi fakat bunu sandıkta bağdaştırmak hak etmişsiniz demek yanlıştır. Dediğim gibi herkesin düşüncesi çok farklıdır sen yaşanılan depremde B partisini suçlarsın ama orada yaşayan vatandaş öyle düşünmüyor olabilir. İnsanlar özgürdür istediği kişiye oy verebilir.  Bu da benim düşüncem birazcık saygı!

Sevgili okuyucularım çok uzatmadan şunu söylemeliyim ki insanların düşünce yapılarına göre kimseyi yargılamayın. İsteyen istediğine oy verebilir veyahut istediği hayatı yaşayabilir. Burada insanlarımıza düşen sadece saygı duymak. Karşı tarafın görüşünü kendine uygun görmüyormusun kardeşim “ bu senin düşüncen saygı duyuyorum” deyip yoluna devam et! Kavgaya, şiddete gerek yok saygı duy yeter.