Halk Eğitim Kursunda özel gereksinimli bireylere kişisel bakım, ev temizliği, dikiş nakış, çevre düzeni, mutfak bilgileri gibi yaşamsal becerilerinin öğretilmesinin yanında bedensel gelişimlerine katkı sunmak adına pilates, yürüyüş gibi sportif faaliyetler deyaptırılıyor.
Özel Eğitim Öğretmeni Selma Başar hafif düzey ve orta ağır engelsiz yaşam sınıfı öğrencileri ile tek tek ilgilenerek onları sosyal hayata hazırlıyor.
Günlük yaşam becerilerini kazanmaları için tam zamanlı eğitim veren Selma Başar, öğrencilerin en çok hangi alanda eğitime ihtiyacı varsa ona yönelik çalışmalar sürdürdüklerini kaydetti.
Başar, verilen eğitimler ile ilgili şu açıklamaları yaptı: “Okuma yamaya ihtiyacı olan öğrenciye okuma yazmayı öğretiyoruz. Okuduğunu anlama ihtiyacı varsa bu yönde, sosyalleşme ise ihtiyacı o yönde eğitim veriyoruz. Toplumsal uyum, günlük yaşam aktiviteleri, günlük bakım becerileri gibi çeşitli eğitimler veriyoruz. Öğrencilerimizi sıkmadan gün içerisinde bu aktivitelerin hepsine yer vermeye çalışıyoruz. Burada adeta günlük hayatın provasını yapıyoruz. Beden eğitimi kursunu çok önemsiyoruz. Pilates kursu veriyoruz. Yürüyüşler yaparak bedenlerini ruhlarını, zihinlerini de arıtmış oluyoruz. Beyinsel gelişimlerine katkı sağlamış oluyoruz. Hepimizin buna ihtiyacı var bu yüzden bu tür aktivitelere daha fazla önem gösteriyoruz.”
Engelsiz yaşam sınıfında el sanatları usta öğreticiliği yapan Ayten Oğuz ise öğrencilerin el becerilerini geliştirmek adına çalışmalar yürütüyor.
Özel gereksinimli öğrenciler, el emeği ile yaptığı ürünlerinin satışını da gerçekleştirerek harçlıklarını da çıkarıyor.
Öğrenciler ile yaptıkları faaliyetlerden bahseden Oğuz, “Kursumuzda 5 aktif öğrencimiz var, bu sayı dönem dönem değişiyor. Kişisel bakım, yemek, ev temizliği, dikiş nakış, giyim, çevre düzeni gibi normal bir insanın hayatında yaşamını sürdürebileceği ihtiyaçlarını kursumuzda öğretiyoruz. Onlar bizim kızlarımız evdeki evladımıza ne öğretiyorsak bu kızlarımıza da aynını öğretiyoruz. Öğrencilerimizden sosyal hayata hiç çıkmamış olanlar vardı burada ilk kez sosyalleştiler. Biz onları zaman zaman dışarı çıkarıyoruz gezmelere götürüyoruz. Dışarıda sosyal alanlarda nasıl davranılır bunları uygulayarak öğreniyoruz. Kuaföre birlikte gidiyoruz. Her türlü ihtiyaçlarını kendileri görsün diye çabalıyoruz. Onlar da önemsendiklerini gördükçe özgüvenleri arttı. Dışarıdaki konuşmaları, giyimleri değişti ve bu özgüven onların hal ve hareketlerine fazlasıyla yansıdı.” dedi.
Kursta ürettikleri ürünlerin birçoğunun geri dönüşüm ürünü olduğuna değinen Oğuz, “Bizim kızlarımız çok hamarat. El sanatları kursunda yaptıkları ürünler de çok güzel. Biz de hocalarımızla düşündük ki bu yaptıkları ürünleri satıp harçlıklarını çıkarırlarsa daha da mutlu olurlar. Seri üretime geçtik satışlar gerçekleştirdik. Harçlıklarını aldıkça daha da mutlu oldular. Kullanılmayan ürünleri geri dönüştürerek yeni ürünler elde ettik. Denize gittik denizde taşlar topladık tablolar yaptık.Çocuklarımız bir şeyler ürettikçe bizim yaptıklarımız beğeniliyor diyerek mutlu oluyorlar.” ifadelerini kullandı.