Türk Patent ve Marka Kurumunca Tescillenen Hatila Balı İçin Tanıtım Toplantısı Gerçekleşti.
Vali Yılmaz Doruk, kurumların il müdürleri, parti ve STK temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirilen tanıtım toplantısında, Hatila Balı'nın geçmişten bugüne nasıl geldiği ve coğrafi işaret belgesi almasının önemi konuşuldu.
Sınırlı Sorumlu Taşlıca Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin girişimleriyle Eylül ayında tescil alan Hatila Balı hakkında açıklamalarda bulunan Kooperatif Başkanı Hasan Yaşar, “2010 yılından itibaren kooperatif olarak profesyonel arıcılığı hedeflerimize koyduk. Tarım Ve Orman Bakanlığımızın destekleriyle, işletmeci mantığıyla yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Bize bu işi nasıl başardınız diye sorulursa, kooperatiflerimizin genel kurullarında, yönetim kurullarında bizlere verilen yetkiyi iyi şekilde değerlendirdik. 1990 yılında kooperatif yöneticiliğine, 1993 yılında S.S Artvin Ormancılar Birliğini, 1997 yılında S.S Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliğini Genel Başkanım Cafer Yüksel ile beraber kurduk. 2008 yılında kooperatiflerin güçlü olduğu Güney Kore'ye gittik, orada mantar tesislerini kereste fabrikalarını gezdik. Oradan aldığım deneyimler ile bende Artvin'de kalıcı bir şeyler yapmalıyım düşüncesi hakim oldu. Hayvancılık, mantarcılık, arıcılık gibi faaliyetler yapmayı düşündüm. Yönetim kurulu arkadaşlarımıza da danışarak arıcılığa karar verdik. Projenin başarılı olması için inanmak, sevmek, sahiplenmek ve öz kaynak gerekiyordu, Öz kaynağımızı da bin 349 bitkisi bulunan Hatila Vadisinde bulduk. 31.12.2020 yılında Coğrafi işaretler tescil belgesine başvurduk. 17.09.2021 tarihinde tescil edilmiştir, bu aşamada bizlere destek veren herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz Uluslararası bal satışlarından bir ödül alacaksa oda Hatila bal olacaktır. Hatila Vadisi'nde üretilen ballar tamamen doğal olup zirai ilaçlamalar ve kimyasal atıklar yoktur. Balı arılar üretir insanlar değil” dedi.
“Yatık dönerimiz inşallah bir ay içinde tescillenecek”
Coğrafi işaret almak için çalıştıkları yeni ürünler olduğundan bahseden Artvin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Seçkin Kurt, Artvin’de 5 adet coğrafi işaretli ürün olduğunu belirterek, “Coğrafi işaret, bir ürünün kaynağının karakteristik özelliklerin belli bir coğrafya ile alakasını garantileyen bir kalite işaretidir. Bugün Hatila balının aldığı işaret gibi artık tüm Türkiye’de ki coğrafi işaretler alanına, bölgesi ile adı ile giren çok önemli bir ürünümüz. Bugün yaptığımız tescille bu ürünün genel özelliklerini ve ham maddesi bölgeden olması dolayısıyla yine o bölgedeki unsurlarla alakalı kavuştuğunu korunması anlamına gelir. Bunun ilgili bakanlıklar ile kontrolleri olacak, sayın başkanımızla bir konuşmamızda, “ulusal çapta bir tescil almayı planlıyoruz” dedi. Yalnızca Türkiye için değil ulusal çapta 4 tane ürünümüz var Gaziantep baklavası gibi, Hatay künefesi gibi. Çok zor bir olay bu ama başkanımız dedi ki 5’incisi inşallah Hatila bal olacak. Bunun için hep beraber çalışmalıyız. İlimizde 5 tane coğrafi işaretimiz var, Hatila Balı, Hamsili Ekmek, Laz böreği, Artvin Şavşat Ketesi ve Puçuko. Ancak bu 5 üründen ayrı bir ürünümüz var o da bugün sunumunu yaptığımız Hatila Balı. Eğer bölgemizi turizm açısından kalkındırmak istiyorsak bu coğrafi işaretli ürünler çok önemli, bunun sayısını artırmalıyız. Artvin yatık döneri adı altında, Gorcolo Peyniri adı altında ve bunun gibi birkaç çalıştığımız alanlar var. Yatık dönerimiz inşallah bir ay içinde tescillenecek” ifadelerini kullandı.
“Günümüzde gıda güveni çok önemli bir hale gelmiştir “
Türkiye Orman Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Erdem Kaplan da yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Ülkemiz biyolojik çeşitlilik açısından endemik bitki açısından dünyada en önde gelen ülkeler arasında yer almakta. 13 bine yakın bitki türü ve 3 bine yakın endemik türleri ile ülkemizin her köşesi doğal zenginlik olarak önemli bir potansiyel. Artvin ilimizde bu potansiyeli değerlendirmek açısından önemli bölgelerimizden biri ki, bu yönüyle değerlendirdiğimizde bizim ormancılık açısından odun dışı ürünler olarak tabir ettiğimiz tıbbi ve aromatik bitkilerin değerlendirilmesi olsun bu yönde önemli potansiyellerimizin de devreye girmesi ile birlikte, bilhassa kırsal bölgelerden göçü önleyecek gençlerimize bulundukları yerlerde istihdam olanağı sağlayacak bir faaliyette bulunulması çok önem arz ediyor. Kırsal Bölgelerde Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri o zamanki adıyla Orman Kalkındırma Kooperatifleri 1970'li yılların başında kurulmaya başlandı. Bu yıllarda kurulmuş kooperatifçilik kırsal kesimdeki insanlarımızın hep birlikte el birliğiyle katma değer yaratacak üretim yapılmasını sağlayacak faaliyetlerde bulunması ana sözleşmeleri gereği amaçları doğrultusunda bu faaliyetlerini gerçekleştirmeleri amaçlanmış ve arkasında bu kooperatifleşme tabandan yukarıya doğru dikey örgütlenmesini önce Artvin'in Bölge Birliği kuruldu. 1997 Yılında Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği diye çatı Örgüt olarak kurulmuş bugün itibarıyla OR-KOOP olarak tabir ettiğimiz Kooperatifleşme hareketinde tüm Türkiye'de 28 Bölge Müdürlüğü, 2 bin 634 birim kooperatif, 30 bin orman köylüsü üyesi ile örgütlenmesini tamamlanmış ve Kooperatifler yasası gereği çalışmalarına devam etmektedir. Geçtiğimiz Ekim ayının 26'sı itibarıyla Kooperatifler yasasında yapılan son değişiklik ile kooperatifleşme ile ilgili olarak önemli adımlar Devletimiz tarafından atılarak kooperatifçiliğin geliştirilmesi bu yönde kırsal kesimde yaşayan köylerimizin bilinçlendirilmesi açısından önemli bir atılım yapılmaktadır. Biz bunları sıkı bir şekilde takip edip, gerek kırsal kesimde yaşayan köylerimizin kurdukları kooperatiflerin işlerini geliştirilmesi ki artık günümüzde bu daha da gelişecek veri tabanları oluşacak, bilgi sistemi ile tüm Türkiye genelinde kooperatiflerle ilgili bir veri tabanı oluşturulması işlemine başlanmış bulunmaktadır. Taşlıca Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin bu belge yalnızım en önemli hızlı markalaşma ve yönelim özelliklerinin tüm ülkeye ve arkasından da başkanımızın da hedef olarak belirttiği üzere uluslararası alanda Hatila balının tanıtılması ki günümüzde gıda güveni çok önemli bir hale gelmiştir”
HATİCE DİLER
