Dertleri sadece “eşitlik” olan kadınlar “Senede Bir Gün” dergisini ücretsiz dağıtıyorlar. Sunulan bütün hakların aynı şekilde kadınlara da sunulması, Her platformda onlarında sesinin duyulması için farkındalık adına yola çıkan Hopalı Kadınlar “Senede Bir Gün” isimli dergi çıkardı.
Kadın sorunlarının duyulmasını sağlamak için Hopa’da 6 sene önce bir araya gelen kadınlar, “Senede Bir Gün” dergisini çıkardı. Hopalı Kadınlar “Senede Bir Gün” dergisinin masraflarını her sene 8 Mart öncesi bir araya gelerek çeşitli el işleri yapıp satarak çıkartıyor ve dergisi 8 Mart’ta bedelsiz olarak kadınlara dağıtıyor.
Derginin İmtiyaz Sahibi Çiğdem Demirci ve Dilek Keskinkurt derginin oluşum süreci hakkında bilgi verdi. Dilek Keskinkurt eşitlikten yana olduklarını belirterek “Bu seneki sayımız 8’inci sayımız ve 8 yıldır da dergide şiirlerimi paylaşıyorum. Dergimizde yazılan çizilen her şey bu yörenin kadınlarına ait. Dergimizi çıkarmaya karar verdiğimiz zaman bir grup arkadaş bir araya gelip toplu kitap okuma, toplu film izleme etkinlikleri yapıyorduk. Aramızda kadına dair dertlerimizden, karın ağrılarımızdan bahsederken böyle bir fikir oluştu. Neden sürekli aramızda konuşuyoruz bizi biz yazmazsak kim yazacak şeklinde bir dergi çıkarmaya karar verdik. Dergimizin içeriği de bahsettiğim gibi hayata dair karın ağrılarımızdan bahsediyor. Fakat bu erkek düşmanlığı olarak algılanmasını asla istemiyoruz.
Kadın ve erkek eşitsizliği sadece kadının sorunu değil aslında eşitsizlik erkeklerimizi de baskılayan bir durumdur. Eşitsiz yaşamımız erkekleri de ataerkil düzenle büyümüş erkeklerimizi de çok sıkıştırıyor. Örnek veriyorum bir ev geçimi ile sorumlu olması bir erkeğin tamamen o yükün erkeğin omzuna yüklenmiş olması bile eşitsizliğimizi sergileyen faktörlerden biridir. Kadın da emekçidir çalışabilir. Buda erkeğin omzundaki yükü hafifletiyor. Yani eşit daha dayanışma halinde yaşam sürebilmemiz mümkün. Bu mümkün olabilecek olguları bir nebze olsun toplumumuza algı oluşturabilmesi açısından bizim kendi aramızda küçükte olsa katkımız olsun istediğimiz için böyle bir oluşumun içindeyiz.
Dergimizin ilk ve son sayfalarında genelde dergimizin imtiyazcıları arkadaşlarımız resim yeteneği olan, resim çizen arkadaşlarımız ilk kapağını ve arka kapağını çiziyorlar. Her yıl bu şekilde oluyor. Arka kapağında paylaştığımız resmi betimleyen kendi aramızda bir dörtlük yazarız.
Bu seneki sayımızın ön kapağında görsel olarak kullandığımız kadın figürü Mahsa Amani’yi anlatıyor. Yani bu resmi dergi imtiyazcımız sema Salihoğlu Gürsoy arkadaşımız çizdi. Arkadaşımız Hopa da bir kafe işletmecisi. Bu resmi bütün kadınlarımızın sadece saçlarından doğan olumsuz hikayelerine ithafen kullanmak istedik. Dergimizin ön kapağında yazan Baraghi ibaresi Mahsa Amani ile başlayan protestolarda Baraghi isimli şarkı isyan marşına dönüştü. Baraghi “çünkü” demek. Aslında amacımız ilgi görsün kapsamında da değil. Biz kendimiz, dergi imtiyazcıları elimizdeki boncuk, yün ipleri ile ördüğümüz el emeği küpelerimizi yöremizdeki kafelerin stantlarına koyup satıyoruz ve dergimizin matbaa maliyetini karşılıyoruz bununla. Bunu yapmamızın sebebi de dergimizi tamamen ücretsiz olarak dağıtabilmek. Borçka’da bütün kadınlarımıza ulaştırabilmek içinde elimizden geldiği kadar sokakları dolaştık. Kadınlarımızın kadınlar gününü kutlayarak dergimizi hediye ettik. Bu etkileşim bize çok güzel hisler veriyor. Borçka’da ki etkileşimin zaman zaman olumsuz olduğu tepkisel şeyler oldu. Bunlara da çok hazırız. Olabilecek şeyler bunlar ama genellikle güler yüz ile karşılaştığımız içinde ayrıca Borçka’ya teşekkür ediyoruz” dedi.
Dergi imtiyaz sahiplerinden Çiğdem Demirci ise şu ifadeleri kullandı: “Özellikle erkek annelerine seslenmek istiyorum lütfen çocuklarınızı eşit şartlarda yani onlarında görevlerinin ve sorumluluklarının olduklarını her şeyi karşı taraftan beklememeleri gerektiklerini bu şekilde eğitilirlerse ileride onlar çok bilinçli bireyler olacaklar. Onların çocuklarına da ve nesiller bu şekilde değişime uğrayacak. Bizim tek derdimiz bu. Biz eşit hak ve özgürlüklere sahip kadınların sözünü rahatça söyleyebilecekleri toplumun her yerinde olabileceği sözünü her yerde söyleyebileceği bir dünya istiyoruz. Sadece ülkemiz adına konuşmuyorum. Kadının elinin değdiği her şeyin güzelleştiğini hepimiz biliyoruz. O yüzden derdimiz sadece eşitlik.
Sunulan bütün hakların aynı şekilde kadınlara da sunulması. Her platformda onlarında sesinin duyulması. Bu şekilde biz farkındalık adına yola çıktık. Dergimizi de senede bir gün kadın dergisi olarak çıkartıyoruz zaten. Çok güzel etkileşimler aldık. Kadın arkadaşlarımıza dergilerimizi dağıtırken esnaf olan bir sürü beyefendiler de bize sordular nedir diye. Kendileri de almak istediler. Kendilerinin de okuyacaklarını eşlerine de ileteceklerini söylediler. Hiç kimse siz ne yapıyorsunuz demediler. Bu bile bizim için çok önemliydi.”
Songül Şişman
