Herkes birbirine bu soruyu soruyor.  Kimisi kahvede, kimisi çay ocağında, kimisi taziye ziyaretinde; kimileri çay bahçesinde, tarlada, iş yerinde, kamuda, özel sektörde, yer ve mekan hiç fark etmiyor. kahvaltı esnasında, yemek yerken, hatta abdest alırken insanlar birbirlerine bu soruyu soruyor 'şimdi ne olacak?'

Bu sorunun cevabını bulmak oldukça zor ama imkansız değil. Çok şey olacak, hiçbir şey olmayacak. Çok şey olacak; mevcut siyasi iktidar bu ülkeye daha iyi hizmetler sunmaya, ekonomiyi düzeltmeye, insanları ötekileştirmekten vazgeçmeye, hak edene hakkını vermeye, çalışan emeğinin karşılığını almaya; okuyan, sınava giren sınavdaki almış olduğu puanın karşılığında hak ettiği bir şekilde işe girmeye hak kazanacak bunlar sağlanacak.

İş insanı güvenli bir şekilde yatırım yapmaya, esnaf bereketli kazançlar sağlamaya, yatırımcı güvenli bir şekilde yatırım yapmaya...

Meslek mensupları; avukat avukatlığı, doktoru doktorluğu, gazetecisi gazeteciliğini özgür bir biçimde yapmaya özen gösterecek,  çalışacak.  Ülke sayısı için kendisi için ailesi için çalışanlar ve etrafı için herkes üretmeye çalışacak. Çay üreticisi bahçesinde, fındık üreticisi tarlasında, pamuk üreticisi ovada… Çiftçi çiftçiliğini yapacak, hayvancılıkla uğraşan hayvancılığını yapacak, herkes işini yapacak kimse kimseye işini yaptığı için laf söylemeyecek.

İşini yapan yargılanmayacak, sorgulanmayacak, layıkıyla yapacak hakkını karşılığını da alacak ki böyle olmalı ki daha yaşanabilir bir ülke, daha yaşanabilir bir dünya olsun.

Herkes ama herkes üzerine düşeni yaparsa hiçbir sorun olmaz. Yapmayanlar da yargı karşısında, adalet karşısında, hak hukuk çerçevesinde yapması gerekip de yapmadığının sorumluluğundan sorumlu olacak.

Tabii bir de bizim taraf var; kazanamayan taraf, kazanılamayan taraf için şimdi ne olacağının yorumunu bir sonraki sayıya bırakıyorum…