Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki; 5 Haziran kutlanacak bir gün değil. Ekolojik yıkımlarla mücadele edilmesi gereken bir gündür. TMMOB Çevre Mühendisleri Odamızın, genel kurul kararı ile her yıl 31 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında ‘Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası’ kapsamında, mücadele ve dayanışmanın örüldüğü çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

Başkan Erdem'e ziyaret Başkan Erdem'e ziyaret

Ardanuç’a bağlı Gümüşhane köyünün bir kısmını Köseler yaylasının tamamını kapsayan ve 844 futbol sahası büyüklüğündeki Salınbaş Altın Madeni, çevre için büyük tehdit oluşturuyor.

TEMA Vakfı’nın hazırladığı rapora göre 525 parçaya bölünen Artvin’in yüzde 71’i maden ruhsatlandı.

salınbaşşş

Konu hakkında açıklamalarda bulunan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 12 ve 13. Dönem YK üyesi Hakan Tekin, açık ocak madencilik metodunun kullanılacağını ve bölge halkının durumdan olumsuz etkileneceğini söyleyerek, “Bölgede yaşayan insanlar genellikle geçimlerini büyük ve küçükbaş hayvancılık ve ormancılık işlerinde çalışarak sağlamaktadırlar. Küçük tarım alanları ve arıcılık oluşturmaktadır.” dedi.

Proje sahasının büyük bir kısmının orman alanı olduğuna dikkat çeken Tekin, bölgeye özgü korunması gereken alan olduğunu kaydetti.

Maden çalışmalarının yapıldığı alanın Avrupa-Sibirya ile Iran-Turan Bitki Coğrafyası Bölgelerinin geçiş kuşağında bulunduğuna dikkat çeken Tekin, “Bu nedenle her iki bitki coğrafyası bölgesinin türlerini de bünyesinde barındırır. Bölgede genel olarak elma, dut, ayva, armut, erik, gibi ağaçsı bitkiler ile fasulye, mısır, domates gibi sebze bitkileri yetiştirilmektedir. Proje alanından 74 familyaya ait toplam 312 tür ve tür altı seviyede takson tespit edilmiştir. Alandan tespit edilen taksonlardan 9’u ülkemiz için endemiktir. 35 memeli, 93 kuş, 29 sürüngen ve 12 iki yaşamlı türü olmak üzere toplam 169 türün alanda ve yakın çevresinde varlığı tespit edilmiştir. Kafkas Semenderi, Darevski Engereği, Şah Kartal, Üveyik ve Yaban Keçisi bölgede nesli tükenmekte olan türler arasında. Türkiye Cumhuriyeti olarak kritik türlerin korunmasını sağlamakla sorumluyuz.” şeklinde konuştu.

Etrafta oluşacak olan toz ve gürültünün insan sağlığına olan zararından da bahseden Tekin, “Yüzey toprağının sıyrılması, Patlatma ile malzemenin gevşetilmesi, iş makineleri yardımıyla malzemenin kamyonlara yüklenmesi, ( Melzemenin savrulmadan yüklenmesi ve boşaltılması olanaklı ve yeterli bir önlem olamayacaktır. ) cevher ile pasanın taşınması ve pasanın depolanması. Kaya ve toprak öğütme işleminde çıkan tozlar akciğer kanseri, koah gibi solunum hastalıklarına neden olabilir. İş makinelerinin (Loder, dozer, silindir ve greyder vb.) çalışmaları esnasında gürültü oluşumu patlatma esnasında titreşim-yerleşim birimlerinde yaratacağı etki taş fırlaması ve hava şoku oluşumu (atmosferde ilerleyen basınç (ses) dalgaları normal hava basıncından daha yüksek basınç oluşturur) Patlatmalardan kaynaklanan tozlar insan ve diğer canlı yaşamının da önemli sağlık sorunları meydana getirecek, çökme sonucu barajın kirlenmesine neden olacaktır. Barajdaki canlı yaşamı sona erecektir. Patlatmalarda yer altı sularının çatlak sistemleri değişir sular giderek azalır. Toprak kaymaları oluşur ve yerleşim yerlerini etkileyebilir.” ifadelerini kullandı.

Siyanürün tehlikesine değinen Tekin, “Siyanür, çevreye yayıldığında, tüm canlı yaşamı için ölümcül tehlike oluşturan son derece tehlikeli bir kimyasaldır. BM’ye göre son 30 yılda 70’den fazla büyük atık maden barajı kazası meydana geldi. Atık maden barajlarında olası taşkınlar veya arıza-kaza durumunda; ağır metalli ve siyanür kalıntılı balçık (yapışkan çamur) tatlı suya ve toprağa karışır. Akarsular aracılığıyla binlerce km yol yapabilir. Bu kazalar ve sızıntılarla suya ve toprağa karışan ağır metaller ve siyanür kan hastalıklarına, kalp yetmezliğine, kanser hastalıklarına, böbrek yetmezliği ve zekâ geriliği gibi birçok sağlık problemine neden oluyor” diye konuştu.

Emine OCAKÇI

Editör: Editör Masası