1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı nedeniyle Eğitim-Sen, DİSK, KESK, Halk Evleri, CHP Artvin İl Örgütü ve Haziran Hareketi, 78'liler Derneği ile birçok sivil toplum örgütü 1 Mayıs tertip komitesi tarafından organize edilen kutlamalara katıldı.

köksal gümüş (2)

Halitpaşa Meydanında yapılan basın açıklamasında konuşan Eğitim-Sen Artvin İl Temsilcisi Köksal Gümüş, “Dostlar, Bugün bizim günümüz! Bugün emeğin, alın terinin, üreticinin günü! Bugün; sarayların lüks içinde yaşayanların ve onların işbirlikçilerinin değil, evine yiyecek ekmek götürebilmek için ömrünü harcayan milyonların günü! Sahibi olanların değil; onuruyla, gururuyla, kendi ayakları üzerinde duranların Bugün; Cemaat ağlarıyla, siyasal bağlantılarla, akrabalık ilişkileriyle makam günü. Bugün; devlet ihaleleriyle, ballı projelerle servetine servet katanların değil; güvenliksiz, güvencesiz işlerde canı pahasına çalışanların günü! Bugün; yalan satan yandaş medya patronlarının değil; halkın doğru haber alabilme hakkını savundukları için cezalandırılan, hapse atılan gazetecilerin günü. Bugün; sahip oldukları devlet gücüne dayanarak halka zulmedenlerin, zorbaların değil; Bugün umudun günü, bugün kardeşliğin günü, bugün sevginin günü.” diye konuştu.

Konuşmasında Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşları unutmayan Gümüş, “Umut ile hüznün iç içe geçtiği bir 1 Mayıs yaşıyoruz. On binlerce kardeşimizin canını kaybettiği, milyonlarca kardeşimizin hayatını alt üst eden depremin acısını yüreğimizde hissediyoruz. İktidarın kar hırsı nedeniyle büyük bir yıkım yaratan depremde yaşamlarını yitirenleri saygı ile anıyoruz. Doğal bir olay olan depremi, büyük bir toplumsal felakete, insanlık trajedisine dönüştürenler sorumluları asla affetmeyeceğiz. Ant olsun ki, yaşamını yitiren her bir canlının, rant politikalarının yol açtığı yıkımların er ya da geç hesabı sorulacaktır! Her gün yaptıkları sahte açılış törenleriyle, doğalgaz aldatmacasıyla, bizlere depremin acısını unutturamazlar. Hiçbir hamasi nutuk kamusal hizmetlerin çöktüğü gerçeğini gizlemeye yetmez!” ifadelerini kullandı.

1 MAYIS (2)

Başkan Erdem'e ziyaret Başkan Erdem'e ziyaret

Yaşanan ekonomik krize de değinen Gümüş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Ülkemiz, bir avuç çıkarcı işbirlikçi tefecinin elinde yıllardır talan edilmektedir. Emeği ve emekçiyi sömürme üzerine inşa edilen bu ekonomik düzen gün geçtikçe yoksulları daha da yoksullaştırmakta, insanlarımızı bir kuru soğana muhtaç etmektedir. Kamu hizmetini kar zarar mantığıyla yürüten iktidar, elimizdeki cumhuriyetin kazanımları olan tüm fabrikaları haraç-mezat yabancı sermayeye satarak ülkemizi daha da yoksullaştırmış ve dışa bağımlı hale getirmiştir. Bugün en temel gıda ürünlerimizi bile dışarıdan ithal eder hale gelmiş durumdayız. Artık ilkokul çocukları bile dış güçler masalına inanmıyorlar. Özellikle üreten değil tüketen bir ülke haline geldik. Sanayi üreten ve hatta savaş durumunda olan ülkelerden patates, et, yağ gibi gıda ürünlerini ithal ediyoruz. Öğrenciler ve hastalar potansiyel müşteri haline dönüşmüş, sağlık hizmetleri tamamen piyasalaştırılmış, eğitim gericileşiyor, laiklik yok edilmek isteniyor. Sürekli tekrarladığımız bir gerçek var: bizler gücümüzü emeğimizden, alın terimizden, üretimden alıyoruz. İktidar sahipleri işte bu büyük güçten, birleşen halkın bu büyük gücünden korkuyorlar. Yan yana gelmemizden korkuyorlar, bir olmamızdan, birlik olmamızdan korkuyorlar. Korkuyorlar çünkü kaybedecek çok şeyleri var. Sarayları, saltanatları çökecek diye korkuyorlar. Yağma düzenleri son bulacak, ballı ihaleleri, vurgun projeleri, torpilli işleri sona erecek diye korkuyorlar! Gezi'nin, 10 Aralık'ın, Suruç'un hesabını sormamızdan, 21 yıldır biriken öfkeden korkuyorlar. Yağmalayıp yok ettikleri ormanlarımızın, kıyılarımızın, madenlerimizin, Cerattepe'nin hesabını sormamızdan korkuyorlar. Katarlı dostlarına, cemaatlere, tarikatlara, yandaşlara peşkeş çektikleri varlıklarımızın hesabını ödemekten korkuyorlar. Yargıdan korkuyorlar, yargılanmaktan, adaletten korkuyorlar en çok. Nazım'ın dediği gibi: "Hiçbir korkuya benzemiyor, halkını satanların korkusu." Bırakınız korksunlar! Bırakınız gözlerine uyku girmesin! Bunu bildikleri için muhalefeti susturmak istiyorlar. Güdümlü hakimleriyle, yalancı tanıklarıyla, uydurma delilleriyle saldırıyorlar. Medyasıyla, yalan haberleriyle, satılmış kalemleriyle saldırıyorlar. Ne mutlu bize ki baskılara karşı sinmeyen mücadele geleneğinin taşıyıcılarıyız. Ne mutlu bize ki, teslim olmayan, diz çökmeyen devrimci gelenekle mayalanmış bir hamurdan yoğrulmuşuz.

1 mayıs (8)

Mustafa Kemal'in yarattığı; antiemperyalist kurucu irade heyecanı ile yıktığınız, sattığınız her şeyi yeniden kuracağız Biliyoruz ki, böyle bir dünya ve ülke mümkündür. Bizler karanlığın zifire döndüğü zamanlarda bile yarına dair umudumuzu hiç yitirmedik. Bugünden yarına hep umut biriktirdik. Biz dünyanın ve ülkemin tüm güzelliklerini ortaya çıkaran en yüce değerin emeğin sahipleriyiz.

Dostlar, daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar. Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır. Safları sıklaştırın çocuklar, Bu kavga eşitlik, özgürlük, kardeşlik, barış, adalet, laiklik ve demokrasi kavgasıdır.”

Emine OCAKÇI

Editör: Editör Masası