Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 1993 yılında alınan karar göre, her yılın 3 Mayıs günü “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayası’nda, basın özgürlüğü güvence altına alınmıştır.

Basın; her durumda ve ihtiyaç duyulan her konuda, genelde toplumun, özelde ise tüm bireylerin haber alma, bilgilendirme, aydınlatma, araştırma ile temel hak ve özgürlüklerin gelişmesine katkıda bulunma göreviyle hareket eder.

Başta biz basın temsilcileri ve herkes tarafından biliniyor ki basın,  demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurudur. Demokrasinin yasama, yürütme, yargı ile birlikte, dördüncü sacayağıdır. Geçmişte ve günümüzde enformasyonun en etkili aracıdır.

Etik olarak asli görevi ise tarafsız ve objektif bir biçimde haber ve bilgi akışı sağlayarak, toplumu aydınlatma ve doğru bilgilendirmektir. Bu nedenle,  mevcut koşullarda görevini yerine getirirken gerçeklik, güncellik, kamu yararı, özel hayata saygı ve gazetecilik etik değerlerini gözetmek zorundadır.Üstüne düşen bu  görevleri,  özgürce yapabilmesi ve yaptığı görevin amacına ulaşması için de basınözgürlüğünün büyük önemi vardır.

Ancak ülkemiz koşullarında bakıldığında, tüm basın kuruluşlarına ve mensuplarına bu hak sunulmakta mıdır?  Ya da basın kuruluşları ve emekçileri,  görevlerini layığıyla icra etme noktasında, içinde bulundukları durumdan memnun mudur?  Ne yazık ki bu durum, günümüzde ülkemiz şartlarına bakıldığında tartışmaya açık konulardır. 

Ulusal basının neredeyse tek sesli hale geldiği, yerel basının ise gün geçtikçe eridiği bu zorlu şatlarda basın emekçileri,  görevlerini büyük bir özveriyle sürdürmektedir.

Önümüzde önemli bir seçim vardır. ‘Kim veya hangi siyasi irade gelirse gelsin, basın emekçilerinin tüm beklentisi ve dileği’,  hür ve özgür bir biçimde mesleğini icra etmek, insana yakışır bir biçimde de sosyal ve ekonomik yaşantısını sürdürmektir.

Bu düşüncelerle, tüm basın emekçilerinin  ‘Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü’ kutluyor, tüm dünyada ve ülkemizde demokrasinin, hak, hukuk ve adaletin tam olarak tesis edildiği,  aydınlık yarınlar diliyorum.