1970 yılından beri Marangozluk zanaatı ile uğraşan Medet Kocaman, her ağacın kalitesinin farklı olduğunu belirterek marangozluğun bittiğine vurgu yaptı. Gençlere alın teri dökmeden geçinilmeyeceğini şu sözlerle dile getirdi” 1970 yılından beri marangozluk yapıyorum. Kapı, pencere, masa halkın ihtiyaçlarını üretiyoruz. Marangozun yapabileceği işleri yapıyoruz. Kestane ağacı, köknar, ladin, sarıçam kullanıyoruz ağaç türü olarak. Her ağacın kalitesi ayrıdır. Ladin’i kullandığın yere ıhlamuru kullanamazsın onun yerini tutmaz. Bir ağaç türü her yere kullanılmaz. Artık marangozluk bitti iki kişi kalmıştık Ahmet usta da vefat etti bir ben kaldım. Bu işi hep hazır mobilyayla bozdular.
Bir zamanlar çırak yetiştirdim üç dört kişi şimdi de benim oğlum ile beraber çalışıyoruz. İnsanların ihtiyacı olursa hiç meslek olmazsa bile üretirler bu mesleği. Şimdi mesela bakırcılık işi kalktı çok daha az var hep hazır şeyler çıktı. İhtiyaç azaldıkça meslekte azalıyor. Mesleği seviyorsan zorluğu yoktur. Gençlere şunu söylerim ki alın teri dökülmeden geçinilmez” ifadelerine yer verdi.
Gülşen MAKAR
