Evde boş durmak yerine torunlarının çeyizini tamamlamak için kursa geldiğini ifade eden Torun, kırk yama tekniği ile yaptığı ürünleri de torunlarının çeyizine ekledi.
Kırk yama tekniğini çocukluğunda babaannesinden öğrendiğini kaydeden Torun, “Babaannem kırk yamadan seccade yapmıştı. Ondan gördüm ve öğrendim. Bizim çocukluğumuzda gençliğimizde kumaşlar bu kadar çok bulunmazdı. O yüzden elimizde olanlar çok kıymetliydi. Giysimiz eskidiğinde onu yama ile yenilerdik. Ayrıca emek verilen şey daha da kıymetli olur. Para ile verip alsan o değeri o özeni göstermiyorsun. Şimdilerde her şey bol bulunuyor ve kıymet bilinmiyor. Ama Halk Eğitimi Merkezi Kursları sayesinde artık geri dönüşüm yaygınlaştı ve kimse evinde kullanmadığı eşyalarını atmaz oldu. Burada gelip onu yeniden nasıl kullanırız diye düşünüp yeni bir form kazandırıyoruz” dedi.
Yaşının ilerlemesi nedeniyle kursun ona terapi gibi geldiğini aktaran Torun, “Sağlıklı bir ruh için sosyalleşmek çok önemli. Biz de kursa gelerek sosyalleşiyoruz. Hocamızı çok seviyorum. İnşallah seneye de kursa gelmeyi düşünüyorum” diye konuştu.
Emine OCAKÇI
