Damar yolunda kaza riski! Damar yolunda kaza riski!


Bal Sezonu yaklaşırken arıcılar sorunlarına çözüm arıyor
Arıcılar, yaşadıkları sorunları açıklayarak vatandaşlardan anlayış beklediklerini belirtti.
Arı yığılmasının verimi düşürdüğünü söyleyen arıcılar, arı konaklama yerlerinin harita ile belirlenmesini istedi.
40 yıllık arıcılık yapan Nazım Ağgümüş özellikle gezici arıcıların sorunlarını dile getirerek, “özellikle gezici arıcılarımızın sorunları fazla. Ardahan’a giderken Ardahan'da bize 1-2 ay arıyı koymak için yer fiyatı veriyorlar. Diyelim ki 5 bin TL ise yerin fiyatı, bizden 15 bin TL istiyorlar. Yani yerin fiyatının 3 katını istiyorlar. Bize o yerden 2000 lira bile gelir gelmez bizden 10.000 lira istiyor. Konaklamalarda sıkıntı çekiyoruz. Arıcıları sevmiyor köylüler, oysa arıcının köylüye zararı yok. Arı tohumlama, tozlaştırma yapıyor. O çiçekten o çiçeğe giderek tohum taşıyor, tozlaşma yapıyor döllenme yapıyor çiçeklere. Bunun için o arı bölgesindeki doğa genç kalıyor ve verimli bir ortam oluşuyor. Köye gidiyoruz, köylü kıskanıyor niye gelmiş buraya diye. Bizim nimetimizi götürüyor diye düşünüyorlar. Oysaki arı rüzgârı sabahleyin çıkar öğleden sonra Rüzgâr esmese saat 2'den sonra kurur kaybolur. Ya artı değer kazanmak için biz arıcılar olarak arıyı götürüyoruz, orada nektar toplatıyoruz, bal yaptırıyoruz. Bu da bizim ekonomimize faydalıdır. Orada arı olmazsa o nektar öğleden sonraya kurur kalır, hiç kimseye faydası yoktur, köylüye de faydası yoktur arıcı yoksa orada arıya da faydası yoktur bu yüzden arıcıları korumak lazım.” dedi.
Bir bölgede arı yığılmasının verimi düşürdüğünü belirten Ağgümüş, “Harita çıkarılırsa, nereye ne kadar arı konacağını, arı konaklama yerlerini belirlemeleri gerekir. Onları belirlerse biz belli yerlere arı koyarsak ne arıcının zararı olur ne de bir bölgeye yığılma olur. Küçük bir yerde çok fazla arıcı oluyor. Şöyle düşünelim; Bir sofraya 5 kişi oturur karnını doyurur, ama 20 kişi oturursa hiçbiri karnını doyurmaz. Arılar bir yere toplandığı zaman orada arı balı az bulur, az toplar ama harita çıkarılır da her bölgeye ne kadar arı konacağı tespit edilirse, bize ona göre yer verilirse problemde çıkarmazlarsa bizim için yeterli” şeklinde konuştu.
İlkbaharla birlikte arı bakımlarına da başladıklarını söyleyen Nazım Ağgümüş, “İlkbahar geldi arı bakımlarına başladık. Arılara kek yaptırıyorum. Kek yapıyoruz arıya veriyoruz onunla arı beslemelerine bakıyoruz. Ama arıya bakıyoruz yaşlı olup olmadığına bakıyoruz, genç Ana ile çalışıyoruz biz. Anasız kovanları birleştiriyoruz bunlara çabalıyoruz. İlkbaharın bakımdan sonra hastalıkların ilaçlarını veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Sonbaharda şekerleme yapılmazsa genç arılar için engel olacağını belirten Ağgümüş, “Vatandaş aracıların şekerle bal yaptığını düşünüyor, akıllarında öyle yer etmiş şekerli bal yaptığımız düşünülüyor fakat bu yanlıştır. İlkbahar ve sonbahar arı bakımlarını yaparız. İlkbaharı arıyı çoğaltmak için bal yaptırmak için kullanırız çok olmazsa arı bal yapamaz. Çoğaltmak için bizde ilkbaharda şekerle besleme yapıyoruz. Yer, içer gider doğadan çiçeğini toplar. Sonbaharın biz şuruplama yapmazsak, şekerle şuruplama yapmazsak arı yumurta atmaz. Kışa girerken genç arıyla girilmez ve kışın arı kayıpları olur. Onun için kışa genç arıyla girmek gerekir. Bunun için kullanıyoruz şekeri yoksa bal sezonu geldiğinde arıcı şekeri bilmez. Çünkü doğadan nektar getiriyor, yani şeker bal şurubunu getiriyor, bal yapıyor.” dedi.
Hatice Diler

Editör: Haber Merkezi