Gazeteci Uğur İstanbullu, halkın haber alma özgürlüğü için verdiği mücadelede zaman zaman yaşadığı zorlukları Artvin Gazeteleri Muhabirine anlattı.

“Her şey paramparçayken, bizse haber yapmaya çalışıyoruz.” diyen İstanbullu, “Geçmişte zaman zaman karamsarlığa düştüğümüz zamanlar olmuştur ki bu zamanlarda bir çıkış yolu araladığımız günleri de görmüş olduk. Bütün bu söylediklerim kendi çıkmazlarımdan ve karamsarlıklarımızdan bahsetmiyorum tabi ki. Kırsalda bir ilçede yaşamanın ve il genelinde yaşamın nabzını tutmaya çalışan bir gazeteci ya da bir muhabirin bir serzenişi olarak algılayabilirsiniz. Haberlerimizde mümkün olduğunca yaşadığımız hayatın fotoğrafını çekip görünür kılmak için haber koşturduk ve aktardık ki bu günlerde de habere devam diyoruz ve kamera arkasında sadece imzamızla yer aldık. Ama yerelde kıt kanaat ve zor şartlarda Ardanuç’ta yerelin nabzını tutan kimi zaman okunmayan ama ilçe genelinde ortalama 100 kişiye ulaştırdığımız ama dijital ortamda Artvin gazeteleriyle okuyucularımıza ulaşmaya çalışıyoruz.” dedi.

Artvin’de bulunan basın sektörünün her gün doğru ve objektif haber ortaya çıkarmak için var gücüyle çalıştığını ifade eden İstanbullu, “Ben bu işin belki de bir miktar parçası oldum ama Artvin gazetelerinde çalışan ve günlük yoğunluğuyla, haber yakalamak ve okuyucularına ulaştırmak için çaba harcıyorlar. Kimisi masada, kimisi baskıda, kimisi yollarda ve kimisi haber koşuşturmasında ama yerelde 365 gün haber yaparak gazetecilik yapmaya çalışıyor, Artvin gazeteleri. Belki benim mesaim ulusal basın için olsa da benzer durumları bizde yaşıyoruz. Sabah kalktığında bugünde ne var ve bitmek bilmeyen mesai ve alıcılarını sürekli açık tutan bir yoğunluğun içerisinde mesai harcıyoruz. Belki bedenen çalışmıyoruz ama kimi zaman sıcakta, yağmurda ve soğukta yaptığımız çekimler ve saatler süren çözümlemeler. Bugün dertleşelim dedik ama Ardanuç’ta size gelen ve gazeteyi yapanların hikayesini sizlere anlatmak istedim. Belki dijitalde bizi takip etmiyor olabilirsiniz onca sosyal medya bombardımanın altında.” diye konuştu.

Zamanla yarışılan haber yazım sürecinde en önemli sorunun ulaşım olduğuna işaret eden İstanbullu, “Neden paramparçayız diye soracaksınız; gazeteci sahada olmalı, ilçe, ilçe dolaşmalı, köy, köy dolaşmalı, insanların hayatlarına dokunabilmeli ve insan hikayelerini doğrudan dinlemeli evet bütün bunları nasıl yapmalı biz gazeteciler ya da muhabirler. Ulaşımda araç kullanacağız, gideceğiz, geleceğiz ve gittiğimiz yerde su içeceğiz hatta yemek yiyeceğiz. Ama bütün bunları nasıl yapacağız? Haftaya muhtemelen hatta yazıyı okuduğunuz gün gelen zamlarla bütün bunları nasıl yapacağız? Geçen hafta Şavşat’taydım ve Ardanuç’a ulaşmak için toplam dört araç değiştirdim ve tabi ki otostopla. Diyeceksiniz yol ücreti… Özel haber yakalamak için yol ücreti alamazsın aldığın ücreti yola harcadığında sana bir şey kalmaz. Yaşam hakkın olan evine ekmek götürürken zorlandığın bir şeyden bahsetmiyorum ben ve arkadaşlarımın sahada yaşadıklarına bugün ayna tutmak için gazetemden bir köşe yazısı yazmak istedim. Kimseden bir şey talep etmiyorum ve yetkililere de seslenmiyorum. Benimkisi paramparça olan hayatları görünür kılarken bizim yaşadıklarımızı okuyucularımızla paylaşmak istedim.” ifadelerini kullandı.

“Artvin’in Geleceği Doğa Turizmi” “Artvin’in Geleceği Doğa Turizmi”

Haber: Eda BAŞAR ÖZKAN

Editör: Editör Masası