Borçka'da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi Borçka'da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi
Artvin Barosu, 75 baronun ortak yaptığı açıklamaya katıldı Artvin Barosu, altın madeni işletmesinin siyanür borusunda sızıntı haberlerine tepki gösterilen basın açıklamasına katıldı. Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler köyünde faaliyet yürüten bir altın madeni işletmesinin siyanür borusunda sızıntı olduğu yönündeki haberlere bir tepki de barolardan geldi. Artvin Barosu’nun da içinde yer aldığı 75 Baro ortak bir açıklama yaparak “birçok zarar ve ihlale yol açan felaket karşısında hiçbir canlı zarar görmeden maden şirketinin ruhsatı iptal edilerek, altın arama faaliyetleri derhal durdurulmalıdır” denildi.Sızıntı dolayısıyla Erzincan’ın dışında 20’ye yakın ilde tarımsal alanların da bu felaketten etkileneceğine dikkat çeken barolar, Ortak açıklamada “21 Haziran Salı günü saat 02.45’te Erzincan İliç ilçesi Çöpler Mevkii’nde uluslararası bir şirket tarafından işletilen altın madenine siyanür taşıyan boru hattında meydana gelen patlama sonrasında, yaklaşık 20 ton siyanür solüsyonun Fırat Nehri ve Keban Barajı havzasına bulaştığı, siyanürlü suların Fırat Nehri üzerinde kurulan İliç Barajına da ulaştığına yönelik tepkiler; tüm kamuoyunda büyük bir endişeye yol açmaktadır. Olay nedeniyle İliç Cumhuriyet başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılırken, sızıntı sebebiyle Bakanlık tarafından da şirkete 16 Milyon 441 bin TL idari para cezası kesildiği açıklanmıştır. Deprem riski altından olan bölgede herhangi bir jeolojik hareketlilik olmamasına rağmen boruların patlaması, riskin büyüklüğünü ve denetimsizliği ortaya koymakta; madende altın ayrıştırma işlemine hala 24 saat aralıksız devam edilmesi nedeniyle de adeta felakete davetiye çıkarılmaktadır. Başka illerimizde de benzer vakalar yaşanmış olmasına rağmen şirketler her defasında bu duruma aldırış etmeden üretime devam etmekte, kapasite artırımı için başvuru yapılabilmektedir. Olayın seyri bize Çernobil’i andırmaktadır! Tehlike sadece İliç ilçesi ile sınırlı olmayıp barajlara kimyasal sızma ihtimali bir gerçekliğe dönüşmüşse, tüm Güneydoğu Anadolu bölgemiz ve Ortadoğu doğrudan tehdit altında demektir. Erzincan dışında 20’ye yakın ilde tarımsal alanların da bu felaketten etkileneceği aşikardır. En büyük altın rezervin bulunduğu ilçede gerekli tedbirler alınmadan, arıtma tesisleri kurulmadan, 2010 yılından beri siyanür ile altın çıkarılmakta; altın arama sahası, doğanın yanı sıra sağlığımızı da tehdit etmektedir. Böyle devam ederse, çok yakın zamanda ülkemizde temiz tatlı su bırakmayacağız. Altın uğruna tarımsal ve yaşamsal önemi haiz yaşam kaynaklarımızdan vazgeçmemeli, doğamızı çok iyi korumalıyız. Su kaynaklarının zehirlenmesi, biyoçeşitliliğin yok edilmesi, sağlıklı gıdaya erişimin imkansızlaşması, hava, toprak kirliliği gibi birçok zarar ve ihlale yol açan felaket karşısında hiçbir canlı zarar görmeden maden şirketinin ruhsatı iptal edilerek, altın arama faaliyetleri derhal durdurulmalıdır. Biz imzası bulunan barolar; bu ülkenin hepimize, en çok da bizden sonraki nesillere ait olduğunun bilinciyle, Ekolojik yıkımların toplum sağlığında yarattığı karşı mücadelemizi yükselterek, rant için ülkenin dört bir yanının yok edilmesine izin vermeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.  

Editör: Haber Merkezi