Artvin Halk Eğitimi Merkezinde, günün şartlarına uygun açılan kursların yanı sıra unutulmaya yüz tutmuş kültürler de yaşatılma çalışılıyor.

Eskiden kilim olarak kullanılan Ehram, günümüzde süs eşyası olarak kullanılarak kültürün yok olmaması hedefleniyor.

Geleneksel tezgahta 12 kursiyerin ürettiği ürünler ilgilileri tarafından ilgi görüyor. Kursiyerler ise elde ettikleri ürünleri satıp ekonomik gelir elde etmek için satış alanı talep ediyor.

Halk Eğitimi Merkezi Ehram dokumacılığı kursu usta öğreticisi Nurhayat               Bilgin, 16 yıldır kursiyerlerine hem ehram dokumayı hem de kullanılmayan kumaşlardan geri dönüşüm ürünleri elde etmeyi öğretiyor.

Vatandaşlarla birlikte iftar sofrasında buluştular Vatandaşlarla birlikte iftar sofrasında buluştular

Anneannesinden öğrendiği bu tekniği hem yeni nesle öğreten hem de unutulmasını engelleyen Bilgin, yaptığı açıklamada, ehramın kullanım alanlarından bahsederek, “Eski kumaşlardan geri dönüşüm için parçalar keserek kilim dokuyoruz. Bu tekniği annemden ve Anneannemden görmüştüm arkadaşlarıma da söyledim onlar da istediler ve dokumaya başladık. Kullanım alanları; mutfaklar, balkonlar, banyolar için kullanılıyor. Satış Noktamız yok, bizi en çok zorlayan kısım o oluyor.  Biz üretip, satmak istiyoruz ama bunun pazarını bulamıyoruz, bulamadığımız için de zorlanıyoruz. Çaput Kilimi olarak kullanılması dışında; divan örtüsü, araba koltuk örtüsü, sedirlerde minder olarak da kullanılıyor.” dedi.

Kursta geri dönüşüm ürünlerinden çanta da yaptıklarını ifade eden Bilgin, “Köylerde unutulmaya yüz tuttu çok fazla ilgilenen kimse yok, arkadaşların isteği doğrultusunda biz bu sene eksikliği fark ederek üretmeye başladık. Bunlar için kumaş olarak eskimiş çarşafları, nevresimleri, eski kumaşları, gömlekleri keserek kullanıyoruz. Hem geri dönüşüme katkı sağlanıyor hem de kullanım için işe yarıyor, çok da kolay yıkanabilir bir ürün. Böylece eski kültürlerimizi de yaşatmış oluyoruz. Ehramdan Bu biraz daha ucuz herkesin erişebileceği, alabileceği bir şey. Pazarımız yok destek yok o yüzden satış yapamıyoruz. 12 öğrencimiz var, tezgahımız az 2 tezgahla çalışıyoruz. Tezgahlarımız eski ve geleneksel, yeni tezgah tercih etmedik. Tezgah sayımız az olduğu için arkadaşlar dönüşümlü olarak çalışıyor. Kursumuzda çantalarda üretiyoruz, tezgahta yaptığımız dokuma çantalarımızı deri ile buluşturuyoruz. Çantalar hakiki deri olduğu için ve deriyi pahalı aldığımız için fiyatlarımız yüksek oluyor. 1500-2000 civarında satılıyor deri çantalar.” diye konuştu.

Kursiyer Aynur Yazıcı da evde kullanmadığı ürünleri kursta değerlendirerek yeniden kullanıma kazandırdığını kaydederek, “Eski nevresimlerden kestiğim kumaşlarla Ben de üretime başlamak istiyorum. Eskiye dönüş başlamış oluyor eskiyi yeni yaparak değerlendiriyoruz. Hem ekonomik hem de otantik olarak kullanılıyor. Artık köy evlerinde insanlar bunları kullanmaya başladı. Eskiye dönüş çok güzel bir şey emek veriyoruz ortaya güzel şeyler çıkarıyoruz. Hocamız bize öğretiyor biz de uygulamaya koyuyoruz. Evlerde atıl durumda olan kumaşları değerlendiriyoruz, evlerinde eski ürünleri olan ve değerlendirmek isteyenler geri dönüşüm için bunu uygulayabilir. Geri dönüşüm ürünlerini satışa sunabilsek daha iyi olacak ama maalesef satış yapamıyoruz, bazen sergiler olunca oralarda değerlendirebiliyoruz. Biraz karma çalışıyoruz. Bunları ihtiyacımız için yapıyoruz. Ama isteyen olursa satış da yapıyoruz. Tek tek uğraştığımız için çok emek gerektiriyor. Bir hafta sürekli çalışsak bile bitiremeyebiliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Emine OCAKÇI

Editör: Editör Masası