Ekim ayı değerlendirme toplantısı yapıldı Ekim ayı değerlendirme toplantısı yapıldı


Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, Elazığ’da bir cemaate ait öğrenci evinde kalan tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara arkasında bir video bırakarak intihar etmesi nedeniyle açıklama yaptı. Elazığ’da cemaate ait bir öğrenci evinde kalan Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Enes Kara arkasında cemaat yurdunda yaşadıklarını anlattığı bir video bırakarak intihar etti. Kara’nın intiharı tüm ülkeyi yasa boğarken ünlü isimlerden, siyasetçilere, belediye başkanlarına kadar açıklamalar geldi.
Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara’nın hayatının baharında aramızdan koparılması toplumun geniş kesimlerinde büyük bir üzüntüye ve öfkeye yol açmıştır.
Adları taciz, tecavüz ve katliamlarla anılan cemaat yurtları, bu kez de bir gencin çaresizliğe mahkum edilmesi ve adım adım hayattan koparılmasıyla karşımıza çıkmıştır.
Elazığ, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara “yaşam sevincimi ve hevesimi yitirdim” diyerek kendi eliyle yaşamına son vermiştir. Bu hazin sondan kısa bir süre önce bıraktığı video ile başta tarikatlara, siyasal iktidara olmak üzere ama ciddi bir kamusal ve toplumsal denetim için emek ve meslek örgütlerine ve topluma ağır bir borç bırakmıştır: Enes Kara’nın geride bıraktığı şey, ne yazık ki “Beni ölümden vazgeçiremediniz ama başkaları için bir şeyler yapın” diyen bir çığlık… Enes Kara’nın Anne babasına ve muhafazakâr ailelere bıraktığı borç ise oldukça somut bir talebi içeriyor: “Ailemden şunu rica ediyorum. Kardeşlerime daha toleranslı davranın, onları bu konuda zorlamayın. Kardeşim şu anda imam hatipte okuyor ama imam hatipte okumak istemiyor. İstemediğini söyledi ama ailem için hiçbir şey ifade etmedi.” Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak Enes Kara’nın bu mesajını paylaşıyor ve tüm ailelerin çocuklarının söz, karar ve iradelerini saygıyla karşılamaya çağırıyoruz.
Siyasal iktidara çağrımızdır: Çocukların ve gençlerin etrafını çevreleyen hayat çoğuldur, renklidir, kamusaldır, hayat farklı olan kişi ve topluluklarla etkin karşılaşmalara açıktır. Dindar ve kindar bir nesil yetiştirme arzunuzun yaşamda karşılığı yoktur. Ancak oluşturduğunuz kamusal ve toplumsal denetimden uzak yapılar, yaşamla bağları zayıflatılmış çocukların yaşamına mal olmaktadır.
Geleceğe güvenle bakması gereken, özgüveni ve yaşam enerjisiyle de topluma umut olması beklenen gençlerimizin hayatlarının bu şekilde karartılması, siyasi iktidarın yıllardır izlediği toplum mühendisliğinin bir sonucu olarak görülmelidir.
Çünkü çocuklarımız ve gençlerimiz, bir taraftan sistematik olarak izlenen politikaların, diğer taraftan da bu politikalara “rıza” gösteren ailelerin tahakkümü altında, temel hak ve özgürlükleri yok sayılarak ve iradeleri hiçleştirilerek şekillendirilmek istenmektedirler.
Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki, yalanlarına, yolsuzluklarına ve yoksullaştırma politikalarına dini ortak edenlerin, iktidarlarını korumak pahasına çocuklarımızın ve gençlerimizin yaşamlarını değersiz görenlerin, dini tarikat ve cemaatlerin eğitim sisteminde kök salmasını sağlayanların karşısında öğrencilerimizi yalnız bırakmamalıyız! Sesimizi, sözümüzü daha gür çıkarmalı, yüksek sesle “artık yeter” demeliyiz. Eğitim ve bilim emekçileri olarak bizler buradayız! Bu düzeni ancak birlikte değiştirebiliriz!”
Aycan Koç

Editör: Haber Merkezi