Köksal Portakal;” Çiftçimizin, üreticimizin elinde olan ihtiyaç fazlası tohumları bizimle paylaşmalarını istiyoruz”
19-20 Şubat tarihlerinde ilk cemrenin havaya düşmesi ile vatandaşlar toprak, bağ ve bahçe işlerine yönelmeye başladı. Cemrenin toprağa düşmesinin ardından tohumlar toprakla birleşecek.
Artvin Merkez Ziraat Odası Başkanı Köksal Portakal, üreticilere üretimin sürekliliğini sağlayacak bilgiler verdi. Portakal, Çiftçinin, üreticinin elinde olan ihtiyaç fazlası yerli tohumları paylaşmalarını istedi.
Köksal Portakal yerel tohumlarla ilgili bir proje başlattıklarını ve yerel tohumlarla elde edecekleri fideleri halka dağıtacaklarının duyurusunu yaptı.
Yerel tohumla ilgili gerçekleştirecekleri proje hakkında açıklama yapan Portakal, “Projenin büyük kısmını tamamladık. Ziraat Odası olarak yerel tohumdan fide üreteceğiz. Çiftçimizin, üreticimizin elinde olan ihtiyaç fazlası tohumları bizimle paylaşmalarını istiyoruz. Mutlaka bize ulaştırsınlar. Bir seramız var, seramızda bu tohumlardan fide üreteceğiz ve yine halka dağıtım yapacağız. Böylelikle hem ata tohumlarımızın çoğalımını sağlayacağız hem de üretimin sürekliliğini sağlayacağız.
Suyun toprağa yürümesi ile birlikte ekimler başlayacak yaklaşık bir buçuk hafta sonra tohumlar toprakla buluşmaya başlayacak. Sebzenin cinsine göre örnek verecek olursak; domates ekeceğimiz zaman fide aralığını yetmişe yetmiş olacak şekilde ayarlanması gerekiyor. Bu sayede ürün alma şansı daha da artacaktır. Çünkü sık dikimlerde yapıldığında bitki güneş görmediği için bitki aralıklarında mantar hastalıkları çoğalıyor ve ilaç kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Kimyasal ilaç kullanıldığında da bu bilinçsiz şekilde kullanıldığında eğer ürününüzü ticarileştirmişseniz müşteri ilişkiniz sarsılabilir çünkü bitkide kimyasal kalıntı bırakılabiliyor. Bu sebepten dolayı dikimin olabildiğince geniş aralıklarla yapılması gerekir. İhtiyacının haricinde ilaç veya kimyasal ilacı ben tavsiye etmiyorum.
Artvin gerçekten doğallık açısından Türkiye'nin sayılı illerinden birisi. Madem bir şeyler yapıyoruz yaptığımız şey sağlıklı olsun. Biz bunu istiyoruz, bunun için bunlara dikkat ederlerse memnun oluruz.
Damlama sulama ve yağmurlama sulamanın haricindeki sulama çeşitlerine vahşi sulama diyoruz. Üreticilerin bazılarının 3 günde bir ya da 15 günde bir belli saatlerde su nöbetleri oluyor. Artık eski alışkanlıkları bırakmamız gerekiyor. Herkes ihtiyacı kadar su tüketmeli. Çünkü biz ülke olarak su zengini bir ülke değiliz. Şu anda bile Türkiye'de su sıkıntıları var, barajlara baktığımız zaman birçok barajımızın su toplama havzalarının yarısı kadar su toplanmış durumda. Tümü bittiğinde ne durumda olur bu ayrı bir tartışma konusu. Bunun için biz elimizdeki suyu ekonomik kullanmak zorundayız ve bunun içinde en iyi sulama yöntemi damla sulama sistemi.
Devlet de buna destek veriyor, vatandaşlarımızı bilgisi olsun. Vatandaşlarımız şunu diyebilir; ben gittim vermediler. Onlarda da nihayetinde bir bürokrasi uygulaması var. Vatandaş müracaatta bulunacak nihayetinde bir protokol imzalanıyor ve damla sulama sistemleri kuruluyor. Vatandaşımız istediği an gerçekleşsin isteyebilir ama prosedür böyle ilerlemiyor. Bunların gerekli süreçleri var. Tarım ve Orman Müdürlüğü bize bildirdiğinde biz bunu kendi merkezimizde sistemimiz var, ilanları üyelerimize duyuruyoruz, mesajımızı yolluyoruz. İsteyen gidiyor ilçe tarım müdürlüklerine müracaat edip bunlardan yararlanıyor.” İfadelerine yer verdi.
İbrahim Eksilmez

Yol Çilesinin Bitiş Tarihini Verdi Yol Çilesinin Bitiş Tarihini Verdi

Editör: Haber Merkezi