ab

Avrupa Birliği Başkanlığının ulusal otorite görevini yürüttüğü Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamında “Doğaya uygun önlemler ve ortak yenilikçi izleme ve kontrol teknikleri ile daha temiz bir Karadeniz için çöplerin ve erozyonun azaltılması” projesi basın konferansı gerçekleştirildi.

ab destekli

Projenin yasal sorumlusu olan Artvin Çoruh Üniversitesi adına Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı Doç. Dr. Mustafa Tüfekçioğlu, düzenlediği basın toplantısında proje içeriği hakkında bilgiler verdi.

“Kent meydanı şehrimizin kalbi olacak” “Kent meydanı şehrimizin kalbi olacak”

AÇÜ konuk evi toplantı salonunda düzenlenen basın konferansında konuşma yapan Tüfekçioğlu, “Ana ortağının Yunanistan’ın Hellen Üniversitesi olduğu projede, Türkiye’den Artvin Çoruh Üniversitesi, Romanya’dan Buzau-Ialomita Su İdaresi İşleri, Ermenistan’dan Genç Ormancılar Birliği ve Moldova’dan Eco-TIRAS Uluslararası Çevre Koruma Birliği ile iş birliği içerisinde çalışıldı. Projenin en güçlü ve en önemli yönlerinden bir diğeri ise; farklı ülkelerden çok sayıda ortağın bir araya gelerek sahada uygulamaya dönük işbirliği içerisine girmiş olmalarıdır. Ayrıca, Doğu Karadeniz bölgesinde yürütülen en yüksek finansmana sahip projelerden biri olması bakımından da proje ön plana çıkmaktadır.” dedi.

Sonuç alabilmek için Karadeniz'e dökülen dereler ve bu derelere ait alt havzalardaki çöp ve diğer kirletici unsurlara odaklanıldığını söyleyen Tüfekçioğlu, proje sonuçlarından bahsederek, “Deniz için nehirleri koruyalım ana hedefine sahip projenin sonunda; çevrenin korunması için gerekli doğaya uygun yöntem ve önerilerin ortaya konması ve Karadeniz'deki kirliliğin azaltılması planlanmaktadır. Hatalı ve yanlış arazi kullanımına bağlı ortaya çıkan sorunlar; Fındık bahçeleri ve mera alanlarında ölçülen yüksek yüzeysel akışlar sel oluşum riskini artırmakta. Çay bahçelerinde ki fazla infiltrasyon/su emilimi özelliklede eğimli alanlardaki heyelan riskini ciddi derecede artırmaktadır. Tarımsal faaliyetlerin daha yoğun yapıldığı alt havzalarda çöp, sediment, azot ve fosfor gibi kirletici unsurların daha yoğun olduğu tespit edilmiştir.Çöpler içersindi yüzde 68 ile plastik atıklar birinci sırada yer alarak insan ve çevre sağlığına zarar vermektedir. Çay bahçelerinde ki toprak asitlilik derecesi son 60 yılda yaklaşık 100 kat artmıştır. pH değeri 5,4 den 3,3 inerek “çok şiddetli asit” toprak reaksiyon sınıfındadır.

ab desteklii proje (2)

Diğer önemli bir husus ise, özellikle havzanın çıkış yani mansap bölümündeki akarsu morfolojik ve hidrolojik yapısının değiştirilmesidir; Akarsu yatağın eğimi, genişliği, menderes yapısının bozulup düzleştirilmesi, su hızı ve yüksekliğinin değiştirilmiş olması akarsuyun maksimum sel debisiyle içine düşebilecek olan potansiyel rüsubat miktarı arasındaki dengenin bozulmasına sebep olmuş buda taşkın riskinin ciddi derecede artırmıştır. Gelecekte risk oluşturabilecek sellerden korunma bağlamında, kanal morfolojik yapısının iyileştirilmesi ve dere taşkın düzlüklerinin acilen imar planında çıkartılması gerekmektedir. 22 Temmuz 2021 Arhavi taşkının da gerçekleşen toplam kanal/şev erozyonu 2075 ton/km dir (havza genelinde 548 000 ton). 2 yıllık (730 gün) diğer ölçüm süresindeki şev erozyonu ise 400 ton/km dir (havza genelinde 105 000 ton) Akarsu su sisteminin belli segmentlerinde 2 yıllık bir sürede yapılan yanal/yatay değişim ölçümlerinin ortalama 3,6 m gibi yüksek bir değer olduğu tespit edilmiştir.” ifadelerini kullandı.

Basın toplantısına proje ekibinden Prof. Dr. Aydın Tüfekçioğlu, Doç. Dr. Mehmet Yavuz, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Duman, Arş. Gör. Oğuzhan Bilgili, Öğr. Görevlisi Caner Satıral, Orman Yük. Müh. Cengizhan Yıldırım ve Olgun Yağcı da hazır bulundu.

Haber: Çiğdem ARSLAN

Editör: Editör Masası