Ali Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezinde organize edilen ve iki gün sürecek çalıştayın açılışında konuşan Artvin Vali Vekili Resul Yıldırım tıbbi aromatik bitkiler konusunun geleneksel tarım metotlarının ve kültürünün dışında yer aldığını kaydetti.

açü ka17 (4)

Tıbbı aromatik bitki yetiştiren üreticilerin genellikle bilim insanlarınca bu alana yönlendirildiğini kaydeden Yıldırım, "Tıbbı aromatik bitki yetiştiriciliği sektörünün gelişmesinde akademisyenlerimiz önemli bir yere sahip. Bu bitkilerin ilaç ve kozmetik sektöründe öneminin her geçen daha çok arttığını görüyoruz. Ben bu bitkileri yükü hafif, değeri ağır ürünler olarak görüyorum" dedi.

AÇÜ Orman Fakültesi öğretim üyesi ve çalıştay koordinatörü Prof. Dr. Özgür Eminağaoğlu da tıbbi-aromatik bitkiler alanında ihtisas üniversitesi olarak çok sayıda projeye imza attıklarını söyledi.

Eminağaoğlu, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'na bu kapsamda sunulan 20'ye yakın proje içerisinden 9 projenin yaklaşık 44 milyon lira destek aldığını kaydetti.

Olumsuz Etkileri Süren Bir Faaliyettir.” Olumsuz Etkileri Süren Bir Faaliyettir.”

açü ka17 (3)

Dünyadaki 378 bin bitki türünün yaklaşık yüzde 10'u olan 37 bin 800 tanesinin tıbbi amaçlı kullanılabilecek tür olduğu belirten Eminağaoğlu, şunları söyledi:

"Türkiye, sahip olduğu yaklaşık 10 bin adet bitki türüne karşılık 500 bitkiyi tıbbi ve aromatik amaçla kullanmaktadır. Türkiye'de tıbbi ve aromatik amaçlı kullanılan bitki sayısı önemli düzeyde olmakla birlikte, Çin'de 4 bin 900, Hindistan’da 3 bin ve Amerika Birleşik Devletlerinde 2 bin 500 adet bitkinin kullanıldığı dikkate alındığında potansiyelin daha da geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğu görülmektedir."

Türkiye'nin 2000 yılında yaklaşık 100 milyon dolar olan tıbbi ve aromatik bitkiler ihracatını günümüze kadar 5 kat artırarak yaklaşık 500 milyon dolara yükselttiğini belirten Eminağaoğlu, "Türkiye en fazla ihracatı yüzde 63 payla kahve, çay ve baharatlar grubunda gerçekleşmiştir. Türkiye bu ihracat değeri ile aynı grupta dünyada 5. sırada yer alırken kekik ve defnenin olduğu alt grupta en büyük ihracatçıdır. Fakat bitki tür ve çeşitliliği açısından oldukça zengin kaynaklara sahip olan Türkiye’nin planlı bir üretim ile bu ticaretten çok daha fazla pay alması olasıdır" diye konuştu.

Üniversitesi olarak bölgede ticari öneme sahip, pazarda rekabet şansı yüksek bitkileri belirleyerek, doğadan toplamaya uygun miktarları tespit edip sürdürülebilir toplama için Artvin özelinde bitki haritaları oluşturulması için çalışmalar yaptıklarını anlatan Eminağaoğlu, şunları kaydetti:

açü ka17 (2)

"Artvin, sahip olduğu toplam 2 bin 727 adet doğal bitki taksonu ile Türkiye'nin en zengin ilidir. Bunlardan 200'ü endemik, 300'ü endemik olmayan nadir tür olmak üzere 500 takson risk altındadır. Artvin'de Tıbbi-Aromatik özelliğe sahip yaklaşık 800 bitki türü yayılış gösterirken, bunlardan 350'si hali hazırda ticarete konu edilmektedir. Bütün dünya, üretilen ürünleri ihraç ederek kendi ekonomik potansiyellerini güçlendirme yoluna gidiyor. Bizim de elimizde ülkemize özgü bu kadar yerli kaynak varken; bunu insanlığın hizmetine sunmak ve bunun karşılığında da kendi ekonomik gücümüze katkı sağlamak gibi bir hedefimiz olmalı. Bu çalıştayın, bu hedefe ulaşma yolunda önemli bir adım olacağına inanıyorum."

Çalıştayın ilk gününde, Prof. Dr. İrem Tatlı Çankaya, Prof. Dr. Ersin Yücel, Prof. Dr. Erdal Bedir, Prof. Dr. Fatih Demirci, Doç. Dr. Ünal Karık , Dr. Öznur Karaoğoğlu ve Doç Dr. Emrah Peşman sunum yaptı.

Haber: Gülşen MAKAR

Editör: GÜLŞEN MAKAR