“Sorunları Kısa Sürede Çözmek İçin Buradayım” “Sorunları Kısa Sürede Çözmek İçin Buradayım”

Artvin il Müftü Yardımcısı Recep Şahan Dosdoğru olmak anlamını taşıyan “İstikamet” konusu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Sanal alem de dahil olmak üzere her alanda istikamet olması gerektiğine dikkat çeken Recep Şahan, “Alem sanal olsa da yapılan eylem gerçektir ve sonuçları olacaktır” uyarısında bulundu.
Müftü Yardımcısı Recep Şahan tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“İslamın üzerinde titizlikle durduğu hususlardan biri de “İSTİKAMET” tir. Dosdoğru olmak demektir. Müslümanın istikamet üzere olması gerektiğini Kur’an’dan ve Hz.Peygamber’in sünnetinden anlıyoruz. Kur’an’ın ifadesiyle O(sav) bizim için model insandır. (Ahzab 21) Bir adam gelip Allah Rasulü(as)’e, “bana bir öğüt verin ki sizden sonra artık kimseden bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedi ve Allah Rasulü(sav) de buna şöyle cevap verdi: “Allah’a inandım de sonra da dosdoğru (istikamet üzere) ol”
üzere olanlara Kur’an şu müjdeyi verir: “Rabbimiz Allah’tır deyip, sonra da doğrulukta devam edenlere gelince ,onların üzerine melekler iner ve derler ki ‘ Korkmayın, üzülmeyin, size va’dedilen cennetle sevinin” (Fussilet 30) Burada iki husus dikkatimizi çekmektedir. İman ve istikamet. İman ve hemen peşinden dürüstlük. Bizim rol modelimiz Allah Rasulü’nün daha Mekke’deyken, henüz peygamber değilken dahi ismi- “el-Emin” idi. Güvenilir insan demektir. Bunun için her müslüman el-Emin olmalıdır. Müslüman etrafına güven verendir. Zaten mümin demek güven veren insan demektir.
Müslümanın sözü ile özü bir olmalı. İçi dışı bir olmalı Müslümanın. Doğruluk insanı iyiliğe, iyilik ise cennete götürür. Dünyada istikamet üzere olanlar ahirette cennette olacaktır. Cennete gitmek isteyenler dünyada yaşarken dürüst olmak durumundadır.
Doğruluğun sonu cennet, yalanın sonu ateştir. Mümin cenneti istiyorsa -ki her mümin cenneti ister- cennete giden yolda yürümek ve Allah’ın istediği doğrultuda yaşamakla bu mutlu sona ulaşacaktır.Allah Rasulü de bu iki yolun insanı nereye götüreceğini bakınız nasıl anlatıyor:
İnsan hayatı için hayati prensipler koyan yüce dinimiz toplumu bir virüs gibi kemiren yalanın her çeşidini yasaklamıştır. Özellikle “Yalancı Şahitik”.Yalancı Şahitlik yapan kimse başkasının dünyasını kurtaracağım,başkasının gönlünü alacağım diye aslında kendi bindiği dalı kesmektedir. Zira kendi ahiretini yıkmaktadır.Halbuki Allah bize “Allah için şahitlik ediniz”(4/135) buyurmuştur.
Adam kayırmanın, güçlünün haklı olduğu çağımızda bu yüce prensiplere ne kadar da ihtiyacımız var. Toplumsal bunalımlara çare işte bunlar.Yalan,yalancı şahitlik,rüşvet,adam kayırma,gıybet..vs gibi toplumsal hastalıklarımızın tedavisi yine Kur’an’ın ve Sünnetin önerdiği manevi reçetelerdir.Tabi biz bu manevi reçeteleri usulüne uygun olarak kullanırsak tedavi oluruz.Aksi halde manevi hastalıklarımız devam eder.
SOSYAL MEDYADA DA İSTİKAMET: İstikamet hayatın her alanına hakim olmalıdır. Buna “sanal alem” de dahil. Allah sosyal medyanın da Rabbidir ve bizi gözetlemektedir(Bkz.Fecr 89/14) Günlük hayatımızda bize ne haram ise sanal alemde de haramdır. Misal: Yalan konuşmak günah. Sosyal medyada da yalan yazıp, yalan paylaşım yapmak haramdır. İftira atmak günahtır. Sosyal medya mecralarında da insanlara iftira atmak, çamur atmak haramdır. Harama bakmak/zina etmek gerçek alemde haram olduğu gibi sanal alemde de haramdır. Allah bizi her zaman her yerde gözetlemektedir. Alem sanal olsa da yapılan eylem gerçektir ve sonuçları olacaktır. Bu konuda Kaf suresi 16-18. Ayetlere hayatımıza ışık tutmalıdır “Sağında solunda oturmuş iki alıcı (yaptıklarını) alıp kaydederken biz ona şah damarından daha yakınız. O hiçbir söz söylemez ki yanında çok dikkatli bir gözetleyici olmasın!”
Songül Yılmaz

Editör: Haber Merkezi