Kemalpaşa Atatürk Meydanı’nda gerçekleşen basın açıklamasında Kemalpaşa halkı buluşarak “ ağaç kesimine son” çağrısı yaptı.
Düzenlenen basın açıklamasında çeşitli pankartlar açılarak “Susma haykır, ormanına sahip çık”, “Ormanıma dokunma nefesimi kesme”, “ağaç kesmek cinayettir”, “Artvin’de madene hayır” sloganları atıldı.
Temsilci olarak konuşan Mehmet Ali Yılmaz, Atatürk Meydanı’ndan çağrıda bulunarak “Topraklarımıza, oksijenlerimize sahip çıkalım” diyerek açıklamasında şu cümlelere yer verdi “Değerli destekçilerimiz, yoldaşlar, arkadaşlar; çocuklarımıza, torunlarımıza, gelecek kuşaklara yüzsüz kalmamak adına yol yakınken ormanımıza, ağaca, yaban hayatına, börtü böceğe, derelere, topraklarımıza ve oksijen kaynaklarımıza sahip çıkalım. Neo Liberal kapitalist, yeni kapitalist uygulamaları topyekün reddedelim kabul etmeyelim. Maden aramalarına fırsat vermeyelim engelleyelim. Önlerine dikilerek bu ülkenin ve bu halkın satılık olmadığını hatırlatalım bir avuç sermaye grubunun iştahını bozalım ormanlarımızdan kovalım.”
Ülkede acımasızca doğa tahribatı olduğu, ağaç katliamlarının sürdüğünü belirterek olumsuz anlamda toprak erozyonu, oksijen azalmasına ve suların arızalanmasına sebebiyet vereceğini söyleyen Yılmaz, yaşanılan doğa tahribatı ile mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayarak “Dünyada, ülkemizde ve ilçemizde acımasız bir biçimde doğa tahribatı ve ağaç katliamı sürmektedir. Gün geçmiyor ki dünyanın ya da ülkemizin herhangi bir köşesinde ekosistemi bozan bu doğa tahribatlarına karşı çevreciler ve yurtseverler tarafından bir eylem yaşanmasın. Yıllar önce Bergama köylüleri, Artvin halkı, Dersim yani Tunceli halkı, Kaz Dağları doğa savunucuları, Akkuyu halkı, Sinop halkı ve şimdi Akbelenliler doğasını tahrip eden, yaşam alanlarını tehdit eden, yaban hayatını rahatsız eden bu tip zararlı uygulamalara karşı direndi ve yer yer kazanımlar sağlandı. İkizdere halkının direnişi yolunuzu aydınlatıyor. Direnmeden, mücadele etmeden doğamızı ve yaşam alanlarımızı koruyamayacağımızı artık tam olarak netleşmiş bulunmaktadır. Şimdi ilimiz genelinde bütün ilçe ormanlarında ağaçlar kesiliyor ve tahrip ediliyor. Bunu neden yapıyorlar bir yandaşlarına yani şirketlere rant sağlıyorlar 2 Tema Vakfı tarafından yayınlanan Artvin ili maden haritasında görüleceği gibi yeraltı kaynaklarının çetelere peşkeş çekilmesi için yapıyorlar. Yüzde 48 oranında maden ruhsatı yapılmış bilim dışı vahşice yapılan bu doğa saldırısı ağaç kesimi; mevcut iklim krizini daha da derinleştiriyor bu durum sularımızın arızalanmasına, toprak erozyona, aldığımız nefese oksijen azalmasına sebebiyet verecektir. Nihayetinde gelecek kuşaklara çocuklarımıza torunlarımıza yaşam dar edilecek, zehir edilecek. Çocuklarımızın torunlarımızın bizden şikayetçi olmasını istemiyorsak acilen müdahalede bulunmamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Orman kesiminin Kemalpaşa’da yaygınlaştığını ve Köprücü Köyü Cefuka ormanında ağaç katliamının başladığını belirterek durdurulamadığı taktirde vatandaşların köylerini kaybedeceğini aktardı.
Yılmaz, gerçekleştirilen basın açıklamasında son olarak şu sözleri dile getirdi “ Yıllardır Sultan Selim Dağını eteğinden Gümüşdere Köyü ormanından başlayarak süregelen orman kıyımı ( Ağaç Kesimi) yaygınlaştırılarak Kemalpaşa İlçesi’ nin bütün köylerine sarkıtılmıştır.
Sırasıyla şimdi Köprücü Köyü Cefuka ormanında yeni yollar açılarak ağaç katliamına başlanmıştır. Bir süredir başlanmış bulunan bu katliamlara karşı duramazsak mevcut uygulamayı iptal ettiremezsek yaşam alanımız olan köylerimizi kaybedebiliriz. İlkim krizi ile derinleşecek olan değişiklikler yaşam kaynağımız çayın bile yetişmez hale gelmesine sebebiyet verecektir. Buralar çölleştiği zaman Dünyamız da yaşanacak yer kalmış olacak mı acaba?. Onun için elimizi çabuk tutmamız gerekir diye düşünüyorum. 500 yılı aşkın bir süredir yaşadığımız ve koruduğumuz köyümüzün ormanına böyle hoyratça saldırılmasına, ağaçların kesimine sessiz kalıp seyirci mi kalacağız? Asla! Gerekli mücadele biçimi ne ise onu göstermeniz gerekiyor. Nedir mesela; Eğer uyarılarımız isteklerimiz dikkate alınmaz ise fiili meşru mücadelelere başlarız. Bizler köyümüzü, ormanımızı, yaban hayatımızı, suyumuzu, toprağımızı gelecek kuşaklarımız için savunmak ve direnmek zorundayız. Beş yüz yıllık yurdumuzu korumak, kollamak ve savunmak zorundayız. Buralar bizim geleceğimizdir. Asla kimseye vermeyiz, kimseye yedirmeyiz bu böyle bilinsin. Sabrımız taşırılmasın, sınanmasın, herkes aklını başına alsın.”
Haber: Eda BAŞAR ÖZKAN
