Değerli dostlar; Bilim mutlak doğruyu savunur, yanlışa asla geçit vermez. Doğru olmayan sonucu ispatlanmamış hiç bir şeyi de doğru kabul etmez!Bu yüzden bilimde sözden öte ispat vardır.

Siyaset ise sözle yapılır. Yani bol keseden atılır, vaat edilir. Vaatlerin Yüzde doksanı gerçekleşmez. Bundan dolayı bir sıkıntı yaşamazlar.! Siyasetçiler, bilim insanlarının aksine doğruları yazanlara, söyleyenlere kızar..!

Durum bu olunca, toplum, ülke büyük zarar görür, faturayı yine halk öder.!

Gelin bilim insanları İle siyasetçi arasındaki farkı sizlerle birlikte ortaya koyalım.

Bilim insanı hayatı boyunca çalışır,okur, araştırır, geliştirir; Siyasetçi, tam aksine, kalıplaşmış, popülist söylemlerde bulunur. Başladığı gibi kendini bir kıdım geliştirmeden bitirir! koltuğu kapmışsa oradan asla kalkmak istemez! Ölene kadar orda kalayım ister..! Dediği dedik, çaldığım düdüktür..!

Siyasetçinin okumasına araştırmasına gerek yoktur. Bilim insanlarının geliştirdiği, bulduğu icatları, buluşları siyasetine alet eder, kendi bulmuş gibi halka anlatır!

Bilim insanı, yaşatmak için, hastalıklara çare bulmak için, insanlara faydalı teknolojiler geliştirmek için çalışır.  Barış içinde bir dünya ister. Siyasetçi ise kavgalı bir ortam olsun ister. Çünkü bununla beslenirler.

Kutuplaştırmaya, ayrıştırmayı, çatıştırmayı severler. Bilim insanlarının söylediklerine itibar etmezler. Bilim insanlarının daha çok yok eden kitlesel ölüm silahlarını yapmasını ister!

Ve ölüm makinalarını; kadın, yaşlı, çoluk çocuk demeden kimlerin öldüğüne aldırmaksızın acımasızca kullanırlar! ABD’si, RUSYA’sı, ÇİN’i İngiltere’si ve nicesi böyle değil mi?

Geçmişte birçok aydın insan siyasetçiler tarafından ya sürgün edildi, ya hapse atıldı, ya itibarsızlaştırıldı...

Bilim insanı aydınlığı, siyasetçi karanlığı sever. 

Bilim insanının yaptığı ve söylediği aynıdır. İspatlıdır.

Siyasetçinin dediği farklı, yaptığı farklıdır. Özü başka, sözü başkadır. Bu nedenle hocanın dediğini yap yaptığını yapma sözünü geliştirmişlerdir..!

Bilim insanının çok okuması gerekir. Lisans, yüksek lisans, doktora yapması ve bütün bunların akabinde TEZ yazması gerekir. Diplomasız bir bilim insanı olmanız mümkün değil.

Siyasetçinin ise bu kadar okumasına, yorulmasına gerek yok.  Hiç bir şeyi ispatlama yükümlülüğü de yok!

Siyasetçilerin bugüne kadar yazdıkları tek TEZ;

“ DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR!”

Yani,  dün söylediklerinden bugün mesul değildir.  O zaman şartlar ruh hali öyleydi, bugün  öyle değil diyebilir.!

Değerli dostlar; Siyaseti  doğru insanlar yapmalı. Siyasete girmek bu kadar kolay olmamalı. Siyasete girmek isteyenler belli aşamalardan geçmeli. 

Küçük bir araç kullanmak için ehliyet isteniyor da koca bir ülkeyi yönetmek isteyenlerden hiç bir ehliyet, liyakat istenmemesi sizce normal bir şey mi?

Bunun kriterleri mutlaka olmalı. Demokrasi herkese seçme ve seçilme hakkını verirken şartları da ortaya koyuyor. Siyaset yaparken, neleri yapamazsınız?  Nasıl konuşursunuz? Siyasetçinin sorumlulukları vardır. Milletin ortak değerlerini suistimal edemez.

Ne yazık ki ediyorlar, konuşuyorlar, bölüyorlar, ayrıştırıyorlar. Kendilerine oy vermeyen insanlara ağızlarına geleni söylüyorlar! Ama demokrasiyi de ağızlarından düşürmüyorlar!

Sağı İle solu İle alayı, Demokrasiyi demokrasinin kendisini hunharca kullanıp yok ediyorlar..! Bu yüzden dünyada ve ülkemizde gerçekten DEMOKRASİ var mı sorusuna  Hayır yok cevabını veriyoruz..

ARTVİNCE KALIN