Köşe yazısı yazmaya başladığımda siyasi konulara değinmeyeceğim diye kendime telkin vermiştim. Fakat bunun şuan için mümkün olmayacağını, özellikle partilerin milletvekili adaylarını netleştirmesiyle birlikte anladım.

Farklı kültürlerin kaynaştığı, kaynaşırken kendi içlerinde çatışmaların da yaşandığı, okuryazar oranının yüksek olduğu, sahil ve iç kesimin birbirine pek benzemediği bir kent Artvin. Bu yapısı itibariyle de kozmopolit bir şehir. Dolayısıyla burada tabuları yıkmak kolay değildir. Artvin’in yakın siyasi tarihine baktığımızda Cumhuriyet Halk Partisi ile yönetildiğini görüyoruz. 2014 yerel seçimlerinde Ardanuç hariç tüm ilçeleri AK Partiye devredilmiş. Fakat AK Parti bu fırsatı değerlendiremediği gibi sonraki seçimde “AK Partinin Artvin’deki kalesi” olarak nitelendirdiğim Yusufeli’ni de kaybetme eşiğinden döndü. 4 oy ile kendince belediyeyi elinde tuttu. Bu konuya girmeyeceğim elbette yeri gelirse üzerine fikir alışverişi yaparız…

Gelelim yazımın çıkış noktasına. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Artvin’den Meclise Milletvekili gönderme ihtimaline. MHP’nin Artvin geçmişine kısa bir göz gezdirdim. MHP, 1999-2004 seçimlerinde Borçka-Murgul, 2009 yerel seçimlerinde ise Borçka’da belediye almış. Fakat milletvekili deneyimi şimdiye kadar olmamış. Sizce bu deneyimin olmaması MHP’yi 14 Mayıs yerel seçimlerinde avantajlı konuma geçirir mi? Bu soruyu aklınızda tutun.

Şimdi gelelim Artvin’den çıkan o iki vekili paylaşan Partilere. AK Parti ve CHP’nin halktaki karşılığından bahsetmek istiyorum biraz. AK Parti kadrolarının “yaparsa AK Parti yapar” sloganının altını Artvin’de doldurduğunu düşünmüyorum. İktidar partisinin bir kente bu kadar az yatırım yapması, cepte görmesi açıkçası kırıcı. Savunucuları “şunları yaptık bunları yaptık” diyebilir, fakat ben gördüğüme inanırım. Bir diş hastanesi bu kente hala kazandırılmadı. Her yıl öğrenciler yurt sorunu yaşarken iktidar partisinin “ruhsat krizi” yaşaması bana biraz demagoji gibi geldi. Öte yandan vekiline ulaşma noktasında da ciddi eksiklikleri vardı AK Parti’nin. Milletvekili neden var? Mecliste koltuk eksiltmek için mi? Elbette vekillere ulaşan insanlar vardır, elbette arka planda sorun çözen bir mekanizma paslansa da çalışıyordur fakat bu insanlar oy veriyorsa karşılığını fazlasıyla almak istiyor. Kendi içlerinden çıkarıp meclise gönderdikleri kişiye ulaşamama şikayeti yapan bu vatandaşa, zamanında bakanlıklar, vekillikler yapmış ancak sırf kütüğü Artvin diye bu şehrin insanıymış gibi gösterdikleri bir ismi alın size vekil diye allayıp, güzelleyip halka sunmak mı? Her şeyi geçtim AK Parti Genel Başkanını bana kim ikna etti? Temayül yoklaması neden yapıldı? Benim dediğim olacak ama hadi sizi de kırmayalım ikinci sıraya da sizden birini ekleriz demek değil mi bu? “Siyaset öyle herkesin anlayacağı kurum değildir. Vardır bildikleri” diye zırvalayanlar da olacak. Ben siyasetten anladığımı iddia etmiyorum. Lakin halkın içinde olan biri olarak, yerel siyasetin de nabza göre şerbet olduğunu savunan biri olarak şunu söyleyebilirim ki Artvin’in nabzı atmıyor. Şansı yok mu bu kişinin elbette ki var. Fakat bu şans o isme olan güvenden değil öğrenilmiş çaresizlikten kaynaklanacak.

Peki ya CHP? Onun durumu AK Parti’den farklı mı? İnsanlar en çok neyi körü körüne eleştiriyor ise kendini o eleştirdiği şeyi yaparken buluyor. 20 yıllık iktidarı koltuk sevdası ile suçlayanların genel başkanı 13 yıldır o koltuktan kalkmazken, milletvekili de halktan 5’nci dönemini istiyor. Siyaset gerçekten bırakılmayacak kadar bağımlılık mı yapıyor? O halde “siyaseti bırakabilirsin.org” kurulsun bu memlekette. Gerçi şuan ki konumları ve emeklilik fırsatlarını düşününce ben de ikna oluyorum. Bu eleştirim parti ayırt etmeksizin koltuk bırakmayanlar için. Taraflı yazılmış yazı damgası da yemek istemem açıkçası… Her neyse, ne diyorduk? Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2011 yılından beri değişmez ismi neler yapıyor? Hakkını yemeyelim Artvin’in sorunlarını meclis gündeminden düşürmüyor, sık sık soru önergeleri veriyor ilgili makamlara. Bunu vicdan rahatlatma olarak nitelendirsem hakkını yemiş olur muyum? Çünkü soru önergelerinin karşılığını bu kentte alamadık. Bu şehrin sorunları o kürsüye taşındı ama çözümleri bu kente ulaşmadı.

Yukarıda sorduğum ve aklınızda tutun dediğim sorunun detaylarını konuşalım biraz da. Artvin’de Milletvekilliği deneyimi olmayan Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu seçimde şeytanın bacağını kırması mümkün mü? Az önce bahsettiğim gibi AK Parti ve CHP hizmet, icraat yönünden sınıfta kaldı. Bir yanda AK Parti tabanından gelen ancak vatandaşın ulaşma kaygısının yaşandığı yeni isim, diğer yanda değişimi kabul etmeyen bir şans daha isteyen eski isim…

Açıkçası ben Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu seçimde Artvin’de şansının yüksek olduğu kanısındayım. Çünkü AK parti ve CHP kadrolarındaki iki isim de Artvin halkı tarafından fazla karşılığı olmayan isimler. Oy vermeyecekler mi? Elbette verecekler. Ama oyu o isimlere güvendikleri için mi verecekler? Sanmıyorum. Aynı yöntemi deneyip farklı sonuç beklenmemeli…

Ama bir kısım seçmen de var ki parti üstünde hizmet bekliyor. İşte Milliyetçi Hareket Partisinin o kesimi ikna etmesi oldukça önemli. Olumlu ya da olumsuz bu kentte bir vekil deneyimlerinin olmamasını koz olarak kullanmak için müthiş bir fırsat. Evet, AK Parti ile ittifak olabilirler ancak hizmet noktasında biz bunun daha iyisini yaparız öz güvenini ortaya koyup halka dokunmaları gerekiyor. Bir seçmen olarak hizmet deneyimi olan ancak memnun kalmadığım vekile oy vermektense yeni isimlere şans vermeyi tercih ederdim herhalde. Partinin tabanından çıkan vekilleri sahaya sürüp şu bir aylık sürede adayını evinde oturtmaya fırsat vermezse MHP, eğer meramını doğru anlatırsa neden olmasın?