Hani hastalar için acil kan çağrısı, anonsu geçilir. Yoğun bakımda yatmakta olan bir hasta için çok acil şu şu kana ihtiyaç vardır! Artvin için de böyle bir anons geçiyorum. Artvin’in rahat bir şehir olabilmesi için en az 500 araçlık çok çok acil bir otoparka ihtiyacı vardır. Artvin’in damar yolları tıkalı! Trafik akmıyor! Zaman zaman kalp krizi misali trafik krizi geçirmekte! O an acil hasta olsa ambulans hastaneye çıkmaz, yangın çıksa itfaiye geçemez! Tehlike o kadar büyük ki!..

Yine Ziraat bankası önü, yine bir itfaiye aynı yerde mahsur kaldı. Çok değil bundan 1 ay öncesi kadar benzer bir durum yaşandı.

Ziraat bankasında veya civar esnafta işi olan aracını kusa süreliğine park edip çıkıyor. Oradan en fazla dolmuş minibüsleri geçebiliyor. Yani küçük araçlar. Ama kamyon, itfaiye gibi araçların geçmesi mümkün değil.

Yolları sulayan  itfaiye geçmek isterken park etmiş ve yolu daraltmış Kars plakalı bir araç yüzünden geçemedi. Tüm yollar caddeler kısa sürede felç oldu!

Yabancı insan sıkıntıyı bilemez. Aracını park eder çünkü yer bulamamıştır! Belki cezayı da göze almıştır. Ona ceza yazılır. Ama ceza çözüm olamaz! yarın yine aynı sıkıntı yaşanır.

Sonuç; Artvin trafiği felç oldu. İki caddenin tamamı kapandı. O an ambulans, itfaiye acil geçmek istese geçemezdi.

Artvin’e çok acil bir otopark projesi lazım. Yoksa bu şehir yaşanır olmaktan çıkıp eziyet şehrine dönüşmek üzere:  il özel idaresi, valilik, çevre şehircilik, belediye birlikte hareket ederse bir çözüm bulunur.

Tıpkı 1995 yılında bundan 30 yıl önce vali Ömer Büyükkent zamanında başlayıp, vali Selahattin Onur tarafından hizmete açılan çok katlı otopark gibi. Hepimize, herkese çok büyük görev düşmekte.

Bu arada aklıma gelmişken;çok katlı otoparkın en üst katında eski Pazar yerinin olduğu yeri 20 yıl sonra belediyenin elinden aldınız! belediye seçimleri sonrası Artvin halkının elinden alanlara bir kere daha soruyorum;

İl Özel İdaresi de milletin, halkın kurumudur. Şehir içinde hizmet binaları vardır! Yöneticiler her be kadar köylere hizmet etse de hepsi şehirde yaşar!.

Siz burayı ceza amaçlı halkın elinden aldınız. Pazar yersiz otoparksız bıraktınız. Orada haftanın 6 günü en az 100 araç park yapabiliyordu. Onu da aldınız. Kendi araçlarınız için özel park yaptınız. Şimdi Artvin halkı adına soruyorum; Buranın yolunu asfaltlayıp trilyonluk tadilat yaparak göstermelik vitrinin arkasına park ettiğiniz araçlarınızın park ücretini ödüyor musunuz? Dekontlarınızı, belgenizi gösterin!

Orası Özel idarede veya ilgili kamuda çalışanlarının babasının özel park alanı değildir. Artvin Halkınındır. Bu sorunu bilerek 4 yol önce yarattınız, sıkıntıyı artırdınız. İtina ile o gün not edilmiştir.

Derhal Artvin halkının yerini teslim edin. Görevi bu kadar kötü kullanmak ancak kasıt ile mümkündür. Bunun hukuki ve siyasi cezaları vardır!

Gelelim belediyeye; Artvin gördüğünüz gibi hem kendi fiziki yapısı nedeniyle hem de siyasi cezalandırma neticesinde bu hale geldi.

Siz ilk park sorununu çözeceğiniz sözü verdiniz! 4 yıldır çözemediniz. Çünkü bu sözü verirken art niyetli, siyasi birçok engelden bihaberdiniz. 

Gerçeği öğrendiğinizde üstyapı çalışmaları yapılırken, çift taraflı park yapılmadan tıpkı Cumhuriyet Caddesi gibi tek yön cadde yolun bir tarafı park yeri olarak kullanılmaya devam edilecekti.

İnönü Caddesi’ni, Halkevi, Hastane Caddesi araçsız hale getirip hem trafik sorununa katkı sundunuz. Hem de esnafın işini azalttınız. Çünkü müşteri uğrayamaz oldu.

İnsanlar kısa süreliğine alışveriş yapıp aldıklarını araçlarına koyup gidemedi.  Anlaşıldı ki otopark sorunu çözümsüz duruyor!

Önümüzde yerel seçimler var.

Biliyorum, AKP biz çözeriz diyecek, vaat edecek. O zaman onlara şu soruyu soracağım; Madem çözümü vardı seçimi niye beklediniz? Bize bu sorunu koltuk için mi yaşattınız? Artvin insanı hiç bir ilin insanına benzemez beyler.

Bunu 2019 Yerel seçimlerinde yaşayarak öğrendiniz! 7 iktidar belediyesini değiştirdi! Artvin insanı öyle insandır ki; Yanlışı babası yapsa gerekeni yapar. Yaptı da. Ama ders çıkarmadınız! Mart 2024’te görüşmek üzere....