Bu nasıl bir dönemdir, bu nedir?

Bu nasıl bir sistemdir? İyice düşündüğümüzde TBMM’nin fiziken değil ama ruhen yok edildiğinin farkına varıyorsunuz! TBMM var aslında ama yok! Tıpkı çölde serap gibi!

Benim gördüğüm ve tespit ettiğim tuhaflıkları sizlerle paylaşmak istiyorum. Siz de yorumlarınızla eksik bıraktığım bölümleri yorumlarınızda yazın lütfen.

*

TBMM’de bulunan parti genel başkanlarının yarısı milletvekili değil..!

Bakanlar Milletvekili değil,

Bakan yardımcıları milletvekili değil,

Cumhurbaşkanı zaten değil, direkt halk seçiyor!

Kabine TBMM’de değil,

Atanmışlar arada bir TBMM’ye geliyor, milletvekillerine nutuk atıyor, ayar veriyor, hakaret edip, Milletin vekillerini  dikkate bile almadan çekip gidiyor!

Milletvekillerinin soru önergelerine çoğunlukla ya cevap verilmiyor! Ya da usulen gayrı ciddi cevap veriliyor!

Milletvekilleri halkın derdini anlatabilmek için Saray’a ulaşamıyor! Hiç kimse ile iletişim kuramıyor?

Cumhurbaşkanı  sadece TBMM’nin açılışında ya da kuruluş yıldönümü kutlamalarında o da canı isterse geliyor!

Öte yandan; 550 olan milletvekili sayısı 600’ e çıkarıldı.

Eğer bunların hiç bir etkisi, yetkisi yoksa, hayati konularda tıpkı 2003 yılında Irak teskeresindeki gibi ülkenin menfaatine iktidar muhalefet demeden doğru karar alamayacaksa milletvekilleri neden var?

Milletvekilliği artık bir etiket olmuş durumda! Halkın nezdinde itibarını çoktan kaybetmiş durumdadır!

Milletvekillerinin tekrardan tıpkı kurucu meclisin vekilleri gibi gerçekten MİLLETİNVEKİLİ olabilmesinin tek yolu ise parlamenter sistemdir.

Denetim yapabilen,

Yasama,

Yargı,

Yürütme

erklerinin yeniden hayata geçirilmesi zaruriyeti vardır!

Parti Genel Başkanlık sultasının Ortadan kaldırılması, Meclis’e sadece direkt halkın kendi iradesi ile seçtiği vekillerin seçilmesi gerekir.  

O zaman Milletvekili gerçekten çok güçlü olur! Genel Başkanı’na değil millete hizmet eder.

Özellikle AKP’de çok sık duyarsınız. Bir AKP milletvekili, bakanı veya bürokratı  konuşmaya başlayınca methiyelerle başlar.

Sayın Genel Başkanı’mızın  talimat ve tensipleriyle diye söze başlarlar. O kişi yarım saat övgü dizince ne denli Milletin vekili olabilir ki!

Bu anlayış ne yazık ki bir çok muhalefet partisine de bulaşmış durumda!

Eleştiriden uzak, özeleştiriden çok çok uzak;

“emredersiniz efendim”,  siz  nasıl uygun görürseniz, nasıl buyurursanız,”  Allah sizi başımızdan eksik etmesin”,“Allah benim ömrümden alsın ona versin”  gibi abartılı biat sözleri hem millete, hem ülkeye, hem de demokrasiye telafisi imkansız büyük zararlar veriyor!

Sayfalar dolusu şiir yazsam, yazı yazsam, içinde bulunduğumuz çok kötü durumu, vahameti ve bizi bekleyen büyük tehlikeyi anlatamam...