Daha 2023 yılı gelmeden 2023 seçimlerini tartışır olmuştuk. Cumhuriyetin yüzüncü yılında yüz yıllık seçim diyerek büyük önem atfettik. Öyle önemliydi ki bu seçimler ‘asrın felaketi’ diye nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 50 bin vatandaşın hayatına mal olan depremleri bile anında unutturdu. İnşallah bundan sonra konsantrasyonumuzu deprem bölgesindeki kardeşlerimize verebiliriz. Diyeceğim ama kesin olmayan sonuçlara göre Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı…

Seçimin böyle sonuçlanacağını üç aşağı beş yukarı tahmin ediyordum. İlk turda bitmeyeceği aşikârdı. Yüzde 50+1’i alacak kadar ne iktidar dinamikti ne de muhalefet ümit verici… Milletvekilliği sonuçlarında da sürpriz yaşanmadı.

Ama biraz Artvin özelinde vekil tartışması yapalım istiyorum. AK Parti aday adayı listelerinde yer almayan ama talimatla Artvin’e gelen Faruk Çelik, bu kente neler kazandırabilir? Önce bunu konuşalım. Gözlemlerime göre Çelik hakkında yaptığım ilk yorum “Çalışma mantığı disiplini Erdoğan gibi” oldu. Evet, Artvin hakkında çok bir bilgisi olarak geldiğini hâlâ düşünmüyorum ki bunu miting konuşmalarından da çıkarmak kolay. Murgul yolundan geçip “Bu yolun hali ne, es kaza Erdoğan buradan geçecek olsa kimse hesabını veremez.” cümlesi özetliyor durumu. Elbette Çelik’ten buranın zaten AK Partiden bir milletvekili varken ekstra bir çalışma beklenemezdi. Öncesinde de yoğun bir bürokrasi ve siyasi hayatı olduğunu düşünürsek Artvin’in akla gelmemesi kabul edilebilir… Az önce dedim ya Çelik’in çalışma mantığı Erdoğan’a benziyor diye buna biraz açıklık da getirmek istiyorum. Beğenen olur beğenmeyen olur ama Erdoğan’ın kabul görmüş bir ağırlığı var bu dünya siyaseti için de geçerli. Sert ama iş bitirici yanı var. Yusufeli barajının son 3-4 ayda neden hızlandığını düşünseniz dahi yeterli olur. Faruk Çelik’in de aynı bu yapıda olduğunu düşünüyorum. İş bitirici, kayba yer yok, hızlı ve donanımlı. Bunun yanında Artvin’de kadro olarak da köklü değişimlerin yaşanacağını düşünüyorum. Bana öyle geliyor ki AK Parti kadroları ve Artvin hizmetleri Çelik’ten önce ve Çelik’ten sonra diye ikiye ayrılacak. Çelik, Artvin’e gönüllü geldi mi bilmem ama gittiği yeri de feraha çıkarıyor. Bunu seçim çalışmaları sırasında Şanlıurfa’dan Çelik’i görmek için gelen bir abiden dinledim. Hizmetlerinden memnunmuş ve tekrar Urfa’ya vekil olması için çok mücadelede etmişler öyle söyledi…

Açıkçası Artvin’den aynı partinin tek başına iki milletvekili çıkarması çok çok büyük bir sürpriz olurdu. Zaten beklenen bir sonuç da değildi. Cumhuriyet Halk Partisinden bir adayın gideceği de neredeyse seçim yapılmadan önce netti. CHP oylarında İYİ Partiye doğru bir kayma olduğunu net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. MHP’de de gözle görülür bir oy artışı vardı fakat bu yeterli olmadı. MHP güzel aday çıkardı ama doğru yer Artvin miydi tartışılır… Sinan Oğan gerçeği de Türk siyasetine bir dakika bizler de varız dedirtti. Artvin’de de bunu gösterdi.


Cumhuriyet Halk Partisinin değişmeyen ismi Uğur Bayraktutan da yeniden 5 yıl daha bizi temsil edecek meclis kürsüsünden. Açıkçası ben Bayraktutan’dan bu dönem Artvin’de daha aktif olmasını bekliyorum. Hizmet noktasında daha görünür olmalı. Evet, Artvin’in sorunlarını meclis kürsüsüne taşıyor ama yeterli olmuyor. Çözüm gerek bize. İktidar beğensek de beğenmesek de AK Partinin elinde. Ankara’da bırakın genel başkanlar birbirine ne söylerse söylesin siz yerelde iyi anlaşın ki bu vatandaş hizmetsiz kalmasın. Bizler hep siyasilerin kavgasının arasında kalıyor ve bu kavgadan en çok biz yara alıyoruz. İktidar partisi için de muhalefet içinde geçerli bu. Siz kavga edin diye değil hizmet edin diye seçiliyorsunuz…

Artvin çok güzel şeyler hak ediyor. Umarım sayın Çelik de sayın Bayraktutan da bu sahipsiz kenti bir an önce hak ettiği hizmetlere kavuşturur.

****

Sözlerime deprem bölgesi ile başladım deprem bölgesi ile bitireceğim. Biliyorum ateş düştüğü yeri yaktı. Biliyorum gidenler gittiği ile kaldı. Biliyorum ne söylesem kızgınlıklarına, yalnızlıklarına çözüm olmayacak. Daha acınız çok tazeyken tüm dünyanın gözü sizin üzerinizdeyken biz gözümüzü siyasete çevirdik. Sizi unutmadık ama anımsatacak ortam da bırakmadılar. İkinci tura kalma ihtimali yüksek olsa da seçim tantanası bitti sayılır. Şimdi sizlere daha çok vakit ayırıp daha çok derdiniz ile hemhal olma vakti. Bize çok kızdınız biliyorum, haklısınız… Unutmadık, unutmayacağız…