Kadına şiddet maalesef her yerde var olan bir durum. Fiziksel şiddetten tut psikolojik şiddete kadar birçok baskı uygulanıyor kadınlar üzerinde. Kadın ölümlerinin Türkiye de bu kadar fazla olması ve gerekli adaletin uygulanmaması da cabası. Gece dışarı çıkmak, dolmuşlarda tedirginlik yaşamak her kadının korkulu rüyalarından birisi. Gönlümüzce eğlenmek, tek başına tatile gitmek her kadının hayali ama ansızın yaşanacak saldırılara karşı hep bir tedirginlik yaşamak da cabası. Kadınlara her alanda baskı uygulandığı gibi kadınların ön plana çıkmasından rahatsız olan bir kesim mevcut. Bu düşünceleri çok da kale almadığımızı fark ettiriyoruz diye düşünüyorum. Kadın dediğin çok da güzel kahkaha atar istediği yerde, istediği zamanda.

Kadınlar her alanda kendini geliştiren, ayaklarının üzerinde durmayı hedefleyen kimseye muhtaç olmak istemeyen kendi düşüncelerini dile getirmekte özgür bir yapıya sahiptir. Erkek egemen topluluğunun sözlerine boyun eğecek bir düzende yaşamaz, izin de vermez. Düşüncelere saygı duyulur, herkes aynı görüşte olmak zorunda değil tabi ki fakat bu düzende maalesef “ saygı” denilen kavramı da görmezden gelenler var. Kadın istediğini giyer, istediği saate dışarı çıkar, istediği yere tek başına gidebilir.

Kadınlara sadece erkekler tarafında fiziksel şiddet veya psikolojik baskı uygulanmıyor. Maalesef hemcinslerimiz tarafından uygulanan bir şiddet de mevcut. Kadın kadının dostudur, düşmanı değil! Başörtülü bir kadının “Müslüman bir ülkede yaşıyoruz bu kadar açık giyinemezsin” deme hakkı yoktur aynı şekilde başörtüsü olanların giyimine karşı söz söyleme hakkımız hiç yoktur. Saygı duymak farklı bir olay insanların özel hayatına müdahale etmek bambaşka bir olay.

Kadınların sadece evde, bahçede var olmak zorunda değil! Siyaset ve spor gibi alanlarda başarılı olan ve halen daha bu alanlarda var olmaya devam edecek kadınlarımız var. Mecliste de yerimizi alacağız, inşaat sektöründe de bulunacağız. Kadınların her yerde var olacağını unutmamak lazım…

Bir aile içerisinde evdeki yapılacak işleri görevlere ayırarak karşı cins de yapabilir. Sadece kadına özgü bir olay değildir yemek yapmak, evi süpürmek, çamaşır asmak. Bu düşünce yapısına sahip kişiler bir köşede oturup çayın ayağına gelmesini bekleyen kalkıp eşine yardım etmeyip “kadınsın senin işin bu” diyecek bir zihniyet. İş yaparken kadın erkek ayrımı yoktur herkes her şeyi çok da güzel yapabilir. Bu durumu aşılamak gerekir, erkek çocuklarına küçük yaşta ev işlerini yapmanın sadece kadınlara özgü bir şey olmadığını anlatmak lazım. Gerekirse hanımcı olacaksınız ve hanımcılık kazanacak…

Sevgili okuyucularım son olarak şunu söylemeliyim ki kadınlar her yerde vardır, var olmaya devam edecektir. Her alanda adaletsizliğe karşı gelip haklarını sonuna kadar arayacak bir nesil mevcut. Güzel kahkahalarınızı istediğiniz yerde atmak ve her alanda var olduğumuzu görme ümidiyle.