Artvin halkının 30 yıllık mücadelesi, defalarca yargı kararları ve gelinen son nokta. Önceki yazımda bu konuyu yazacağımı söylemiştim. 1990'lı yılların sonuna doğru Artvin'in tepesinde bulunan Cerattepe mevkiinde ilk önce altın madenciliği sonrasında bakır madenciliği kapitalist sisteminin iştahını kabarttığını biliyoruz.

Buraya ilgi duyan emperyalist ülkelerin farklı farklı firmaları Artvin halkının halklı mücadelesi ile geri gitmek zorunda kaldı. En son yine kapitalist sistemin rahat durmaması ile altın madenciliği ruhsatıyla aslen Artvinli olan bir firma tarafından alınan ihale sonrasında, şimdilerde işletmeciliğini yapan ve ne hikmetse yıllardır hiçbir şekilde mücadele edilemeyen deyim yerindeyse Artvin'in beynini kemiren bu maden firmasına neden kimse dur diyemiyor.

İktidara yakınlığıyla bilinen bu firmaya muhalefet kanadı da suspus olmuş. Hiç mi yanlış uygulamaları yok, hiç mi ihtiyaçları yok çöpleri nereye gidiyor, suyu nereden alıyorlar. Çevreye hiç zarar vermiyorlar mı bilemedim.

Yeşil Artvin Derneği'nin son dönemde duyurduğu il ve ilçelerimizin yüzde 70'in üzerinde maden sahası olduğu ve ruhsatlandırıldığını biliyorsunuzdur sanırım. Bu durumu bilenler çok ancak hiçbir şey yapmayanlar da az değil.

Çevreci kimliği ile tamamlan ve yıllardır bu mücadelenin içinde yer almış olan, şimdilerde Cumhuriyet Halk Partisi'nden milletvekili adayı olan Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu'nun bu ruhsatlandırmalarla ilgili en son yapmış olduğu konuşmayı yeniden hatırlamanızı öneriyorum.

Bunu duyurmak için billboardlarda ilan yapılması gerektiğini söylemişti hatta bu yıllar öncesinden de konu olmuştu neden Artvin'in tamamına yakınına maden ruhsatı maden sahası olduğunu halka duyurmakta geç kalıyoruz neden emperyalist güçlerin kapitalist sistem içerisindeki Artvin'i yok etme mücadelesini Artvin halkına anlatamıyoruz bilemiyorum.

Sayın Kurdoğlu'ndan küçük bir istirhamım olacak. Sayın milletvekili adayı sizin zaten duyarlı ve sorumlu insan olduğunuzu biliyorum. Ancak bu 32 günlük seçim sürecinde gittiğiniz her noktada gördüğünüz her kişiye ilk fırsatta, ne olursunuz bu duyarlılığınızın minik bir miktarını şu ilimizi yok edecek olan maden ruhsatlarından bahseden insanlarımız bilsin. Yaşama alanlarımızın yok olacağını, yok olduğunu Artvin'in bir yaşam kenti, turizm kenti, eğitim kenti olamayacağını sadece madenlerle dolu bir ölü şehir olarak kalacağını söyleyin sayın hocam. Söyleyin ki halkımız bilsin halkımız bilsin ki yarın ah vah etmesin.