İstanbul, Ankara, Antalya gençler arasında yaşamak için tercih edilen iller arasında. Kişinin kendini geliştirmesi için seçeneklerinin bol olduğu eğlencenin doruklarını yaşayacağı illeri tercih etmek kişiye kalmış bir durum. ‘Artvin tercih edilmiyor mu’ diye sorarsanız, tercih ediliyor tabi ki ama genellikle yaz aylarında muhteşem doğasında tatil yapmak için… Kişilerin kendilerini geliştirmek için sayılı olanakların var olduğu küçük bir ildir Artvin. Bu sebeple köyden kente göçlerin oluşması ve büyük şehirlere gitmek daha çok tercih ediliyor.

Köylerde gençler kalmadı! Artık yavaş yavaş yaşlılar da köyden kente göç etmeye başladı. Toprağını bilmeyen bir nesil yetişiyor. Tarım hakkında bilgisi olmayan kısacası toprağını tanımayan bir nesil. Arazilerin boş kalması ve ormana dönüşmesi de kaçınılmaz bir durum haline geldi. Eskiden çocukların çeşitli oyunlar oynadığı kalabalık ortamların oluştuğu bir köy anlayışı vardı. Eskiden köylerde okullar vardı…

Köy de yapılan ekmeğin kokusu, fındık toplarken gençlerin serzenişleri… kısacası küçük mahalle anlayışı ile sıcak ve samimi bir ortamı olan köyler genellikle herkese huzur verirdi. Şimdi genel anlamda bakınca gençlerimiz bayramda bile köyüne, mezarına uğramaz hale geldi. Neden bu kadar kolay köy hayatından bıkıldı? Ziyaret etmekten bile aciz duruma düşüldü? Dediğim gibi kişi tabi ki de kendi geleceğini düşünerek farklı illere hatta ülkelere gidebilir fakat kendi kültürünü unutmak, gelecek nesillere aktarabileceğimiz bir durumun oluşmasını engeller hale geldi. Köylerde oluşan birlik beraberlik, camilerin dolup taşması, bayram ziyaretleri ile oluşan sohbetler özlendi. Kısacası sevgili okuyucularım köy yaşantısı hiçbir şeyin yerini tutmaz.

Üniversite okumayan bir sürü genç işsiz var. Gençlerimiz yaşadığı coğrafyayı değerlendirip kendi işlerini kurabilir. Nasıl mı derseniz; zengin bir il Artvin, doğası ve bitki örtüsü ile çeşitli alanlarda tarım yapmak çok mümkün. Zeminden kaynaklı sıkıntılar olsa da yaşadığınız toprağı iyi değerlendirirseniz kendinize ve ülkenize katma değer katabilirsiniz. Arıcılık, çay üreticiliği, fındık üreticiliği hatta yetişmesi mümkün olan meyveleri üreterek kendi ticari kazancınızı sağlayabilirsiniz. Bu şekilde köylerde ki araziler boş kalmaz. Köyün verdiği ticari kazanç ile birlikte köyler tekrar yoğunluk kazanır. Bu anlayışa sahip olmamız için ilk önce toprağımızı tanımak ve zenginliklerimizin farkında olmak gerekir. O yüzden tarımı ve köy yaşantısını bırakmamak gerekir.